No | Hadis Metni | Kaynak |
7313 | Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehlibeytimden bir kişidir. O insanların ihtilaf ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli razıdır. Ve O malı "Sahâhan" olarak taksim eder. Dediler ki: "Sahâhan nedir?". Buyurdu ki: "Seviye üzere" demektir. Ve ümmeti Muhammed (s.a.s.)'in kalblerini zenginlikle doldurur ve adaleti onları ihata eder. O kadar ki bir munadiye: "Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin" diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da "Sâdin'e (hazinedara) git, sana versin" der. O da gider ve: "Ben Mehdi tarafından kendisine istediği verilmesi için gönderilen kimseyim" dediğinde hazinedar: "Al " der. O da alır. Fakat aldığını taşımaya gücü yetmez. Bunun üzerine taşıyabileceğini alır, fazlasını geri bırakır. O malla çıkar ama sonra pişman olur ve: "Ümmeti Muhammed'den (s.a.s.) nefis cihetinden en aç gözlüsü herhalde benim. Onların hepsi de bu mala davet olundukları halde benden başkası buna icabet etmedi" diyerek aldığı malı iade etmek ister. Hazinedar da: " Biz verdiğimizi katiyyen geri almayız" der. Bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. Bundan sonraki hayatta ise hayır yoktur. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 7. hadis |
7351 | Şimdiye kadar yeryüzüne hiç inmemiş bir melek. Bana Rabbimden bir risalet (vazife) ile geldi. Ayağının birini dünya semasının üzerine koymuş ve diğer ayağı da arz üzerinde hiç kımıldamadan sabit bulunuyordu. | Ramuz el e-hadis, 11. sayfa, 5. hadis |
7424 | Haramla aranızda helalden bir sütre edinin. Kim bunu yaparsa, dinini ve iffetini korumakta çok ihtiyatlı davranmış olur. Kim de kendi dilediği gibi yer, içerse, koru kenarında otlayan bir hayvana benzer ki, o koruluğa düşmesi yakındır. Her hükümdarın bir korusu vardır. Allah Teala'nın yer yüzündeki korusu ise haramlarıdır. | Ramuz el e-hadis, 16. sayfa, 7. hadis |
7488 | (Kızlar için) Sünnet et, fakat aşırı gitme. Zira bu sünnet hem yüzü parlatıcı, hem de zevci için haz vericidir. | Ramuz el e-hadis, 20. sayfa, 11. hadis |
7719 | Sizden birisinin hayvanı çöl gibi ıssız bir yerde elinden kaçarsa şöyle nida etsin: "Ey Allah'ın kulları benim için onu tutunuz. Ey Allah'ın kulları benim için onu tutunuz." Zira yer yüzünde Allah'ın öyle hazır kulları vardır ki, o hayvanı onun için tutacaktır. | Ramuz el e-hadis, 36. sayfa, 14. hadis |
7762 | Bir kimse abdest aldığında, abdestini güzelce alır, sonra namaza kalkar ve o namazın rükû'unu, secdelerini ve ondaki kıraati tam olarak yerine getirirse, namazı ona: "Sen beni muhafaza ettiğin gibi Allah da seni muhafaza etsin" der. Sonra o namaz, bir ziya ve nur ile semaya yükseltilir ve o namaz için semanın kapıları açılır. Kul abdestini güzel almaz, rükû, secde ve kıraatını tam yapmazsa, namazı ona: "Sen beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin." der. Sonra o namaz, üzerinde bir zulmet olduğu halde semaya yükseltilir. Lakin semanın kapıları açılmaz. Sonra o namaz eski bir elbise gibi dürülür ve sahibinin yüzüne vurulur. | Ramuz el e-hadis, 39. sayfa, 15. hadis |
7854 | Allah'a dua ettiğinde iki elinin içi ile dua et. Onların dışları ile dua etme. Duayı bitirdiğinde de iki elini yüzüne sür. | Ramuz el e-hadis, 45. sayfa, 13. hadis |
8012 | Bir adam müslüman kardeşine "Sana merhaba" derse, melekler de ona "Sana da merhaba" derler. Eğer kardeşine "Sana merhaba yok" derse, melekler de kendisine "Sana da merhaba yok" derler. Hiç şüphe yok ki, kul, mü'min kardeşinin yüzüne karşı abûs bir çehre takınırsa melekler ona lanet ederler. | Ramuz el e-hadis, 56. sayfa, 2. hadis |
8126 | Bir mü'min öldüğünde, yer yüzünün her tarafına müjde verilir. Hiç bir yer parçası kalmaz ki, onun kendisine defnedilmesini temenni etmesin. Kâfir öldüğünde ise yeryüzü zulmete boğulur ve arzdan hiç bir yer olmaz ki, onun kendisine defnedilmesinden Allah'a sığınmış olmasın. | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 5. hadis |
8219 | Dört haslet karunun ki gibidir: İçi dışa çevrilmiş derili mesh giymek, erguvani (allı) giymek, kılıçlarını sürümek, kibrinden hizmetçisinin yüzüne bakmamak. | Ramuz el e-hadis, 69. sayfa, 8. hadis |