No | Hadis Metni | Kaynak |
8346 | Kalbinizi toplayabildiğiniz kadar Kur'an okuyun. Dağıldımı bırakın. | Ramuz el e-hadis, 78. sayfa, 14. hadis |
8406 | Erkek gusülde saçını Dağıtsın ve öyle yıkasın. Saçının köklerini ıslatıncaya kadar. Amma kadına örgüsünü sökmek borç değil. Üç sefer saçını suyla karıştırması kâfirdir. | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 10. hadis |
8498 | Allah (z.c.hz.) sizlerden birisi için bir lokma veya hurmayı öyle büyütür ki, evlâdınızı veya bir tayı büyüttüğünüz gibi. Ve bu lokma kıyamete kadar Uhud Dağı gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 3. hadis |
8557 | Allah (z.c.hz.) sadakayı kabul eder. Ve onu sağ eliyle alır ve büyütür. Sizden birinizin bir tayı büyüttüğü gibi. Öyleki bir lokma (kıyamete kadar) Uhud Dağı kadar büyür. | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 2. hadis |
8619 | Cehennem ehlinden olan bir kişinin vücudu büyür. Öyleki, bir dişi Uhud Dağı kadar olur. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 4. hadis |
8621 | Adam camiye gider, namaz kılar. Allah indinde sivri sinek kanadı kadar kıymeti olmaz. Kiminin de namazının Uhud Dağı kadar kıymeti olur. Bunun sebebi, ikincinin birinciden daha akıllı olmasıdır. "Akılca güzel nasıl olur?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Eğer, haramdan kim daha çok sakınıyorsa hayra kim daha çok haris ise, o daha akıllıdır. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 6. hadis |
8701 | Kâfir Cehennemde büyür. O kadar ki, bir azı dişi Uhud Dağı kadar olur. Onun cesedinin bu dişe göre büyüklüğü, sizden birinizin cesedinin azı dişine nisbeti gibidir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 16. hadis |
8901 | Kâfirin derisinin kalınlığı, Cebbar'ın arşını ile kırk iki arşındır. Dişi Uhud Dağı, ve vücudu Mekke ile Medine arası kadardır. | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 4. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina Dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı TurDağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
10997 | Kâfirin vücudu Cehennemde büyüyecek. Öyle ki, azı dişi Uhud Dağı gibi, derisi yetmiş arşın kalınlığında, pazuları Beyza Dağı gibi, uyluğu Varakan Dağı gibi olur. Cehennemde oturduğu yer ise Benimle Rebeze arası kadardır. | Ramuz el e-hadis, 311. sayfa, 2. hadis |