Arama Sonuçları Subhane men

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/43855-Subhane-men

NoHadis MetniKaynak
8140 Siz Cennet bahçelerine uğradığınızda otlayınız. Denildi ki: "Ya Resulallah Cennet bahçeleri nedir?" Buyurdu ki: "Mescidler" dir. Denildi ki: "Otlamak nedir?" Buyurdu ki: "Subhanellâhi velhamdülillahi velâ ilâhe illallahu vallahü ekber" demenizdir.Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 3. hadis
8954 Allah (z.c.hz)'nin cenazelerle gitmeye memur melekleri vardır ki, şu tesbihi yaparlar. "Subhane men teazzeze bil kudreti ve kahharel ibade bil mevti." (İnsanları kudreti ile aziz eden ve ölümle de kahreden Zatın şanı ne yücedir.)Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 8. hadis
9125 Ben öyle bir kelime bilirim ki, musibete uğrıyan adam söylerse, Allah ondan o musibeti kaldırır. Bu kardeşim (Yunus (a.s.)'ın sözüdür ki, (Balığın içinde) karanlıklarda şöyle nida etmişti: "Lâ ilâhe illâ ente, sübhâneke innî küntü minezzâlimîn." (Çok kimse selamete çıkmış. Ayeti kerimenin sonunda da "Böylece mü'minleri kurtarırız" buruyuruluyor.)Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 2. hadis
14320

Ebû Abdullah Huzeyfe İbnü’l-Yemân radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

“Bir gece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında namaz kıldım. Bakara sûresini okumaya başladı. Ben içimden herhalde yüz âyet okuyunca rükû eder, dedim. O yüz âyetten sonra da okumaya devam etti. Ben yine içimden bu sûre ile namazı bitirecek, dedim. O yine devam etti. Bu sûreyi bitirip rükû eder dedim, etmedi. Nisâ sûresi’ne başladı; onu da okudu. Sonra Âl-i İmrân sûresi’ne başladı; onu da okudu. Ağır ağır okuyor, tesbih âyetleri gelince tesbih ediyor, dilek âyeti gelince dilekte bulunuyor, istiâze âyeti geçince Allah’a sığınıyordu. Sonra rükûa gitti. “Sübhâne rabbiye’l-azîm (büyük rabbimi tenzîh ederim)” demeye başladı. Rükûu da aşağı-yukarı ayakta durduğu kadar uzun oldu. Sonra “semiallâhu limen hamideh, rabbenâ leke’l-hamd (Allah, kendisine hamd edeni duyar, hamd yalnız sanadır ey rabbimiz)” dedi ve kalktı. Hemen hemen rükûuna yakın uzunca bir süre ayakta durdu. Sonra secdeye vardı ve “sübhâne rabbiye’l-a’lâ (yüce rabbimi tenzih ederim)” dedi. Secdesini de aşağı-yukarı kıyâmı kadar uzattı.”

Müslim, Müsâfirîn 203