No | Hadis Metni | Kaynak |
7308 | Ey mü'minler topluluğu müjdeler olsun, müjdeler olsun size. İşte Rabbiniz sema kapılarından bir rahmet kapısını size açtı. Ve sizinle meleklerine karşı iftihar ederek onlara şöyle buyuruyor: "Benim kullarıma bakınız. Bir farzı eda ettiler, diğerini bekliyorlar" | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 2. hadis |
7310 | Allah'tan başka ilah olmadığına ve Benim O'nun elçisi olduğuma şehadet ediyorsunuz değil mi? Öyle ise müjdeler olsun. Bu Kur'an öyle bir iptir ki, bir ucu Allah'ın elinde, bir ucu da sizin elinizdedir. Ona yapışınız. Ondan sonra dalalet ve tehlikeye asla düşmezsiniz. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 4. hadis |
7401 | Namazınızda imam okurken siz de mi okuyorsunuz? Öyle yapmayınız. siz Fatiha'i şerifi kendi içinizden okuyun. | Ramuz el e-hadis, 15. sayfa, 1. hadis |
7411 | İki (kişi) bir'den hayırlıdır. Ve üç iki'den hayırlıdır. Ve dört de üç'ten hayırlıdır. Öyle ise siz cemaatle birlikte olunuz. Muhakkak ki Allah'ın eli (Rahmet ve yardımı) cemaat üzerindedir. Aziz ve Celil olan Allah ümmetimi ancak hidayet üzerinde birleştirir. Biliniz ki, cemaaten uzak olan her kişi için ateşe düşme vardır. | Ramuz el e-hadis, 15. sayfa, 11. hadis |
7426 | Evet, Ben Kur'an'ı fehm ile okuyorum. siz ise zahiri ile okuyorsunuz . Dediler ki: "Ya Resulallah, zahir ile batın (fehm)'in farkı nedir?" Buyurdu ki: "Ben Kur'an'ı okuyorum ve tefekkür ediyorum. Ve ahkamı ile amel ediyorum. Halbuki siz şöyle okuyorsunuz, buyurdu ve elini süratle geçirerek işaret etti. (Bu hadis-i şerif Ashabın peygamber Efendimize şöyle demeleri üzerine varid olmuştur: "Ya Rasülallah! siz Kur'an-ı Kerim'i okuduğunuz zaman öyle bir manevi haz duyuyoruz ki, kendi kendimize okuduğumuzda bu halaveti duyamıyoruz.") | Ramuz el e-hadis, 16. sayfa, 9. hadis |
7442 | sizin Allah'a en sevimli geleniniz, ahlakça en güzel olanlarınızdır. Onlar öyle mütevazi kimselerdir ki, başkaları ile ülfet ederler ve kendileri ile de ülfet olunur. sizin Allah Teala'ya en sevimsiz olanlarınız ise, insanlar arasında laf taşıyan, onların hatalarını araştıran ve kardeşler arasını ayıran kimselerdir. | Ramuz el e-hadis, 17. sayfa, 8. hadis |
7456 | Uhud öyle bir dağdır ki, Bizi sever Biz de onu severiz. siz ona geldiğinizde meyvasından yiyiniz. Oradaki "İdah" ağacının meyvesinden olsa bile, (İdah, dikenli büyük bir ağaçtır.) | Ramuz el e-hadis, 18. sayfa, 6. hadis |
7458 | size şu üç sözü kasemle söyleyeyim: Bir kulun malı sadakadan dolayı katiyyen noksanlaşmaz. Bir kul bir zulme uğrar da, o zulme sabrederse Allah Azze ve Celle o sebeble o kulun izzetini arttırır. Bir kul da isteme kapısını açarsa ( Devamlı olarak başkanlarından isteklerde bulunursa), ona da fakirlik kapısı açılır. | Ramuz el e-hadis, 18. sayfa, 8. hadis |
7465 | Bir hadiseyi "uğursuz" olarak yormaktansa, yapılacak en iyi şey tefe'ul (iyiye yormaktır.)dür. Esasen bu davranış, Allah'ın takdirinden de hiç bir şeyi müslümandan geri çevirmez. sizden biriniz hoşuna gitmeyen uğursuzluk zannettiği bir şey görünce şöyle desin: "Yarabbi! İyilikleri getirecek, kötülükleri de def edecek ancak sensin. Lâ havle velâ kuvvete illâ bike." | Ramuz el e-hadis, 18. sayfa, 15. hadis |
7486 | İnsanların hüsranı en şiddetli olanı; ellerini boş ümidlerle yıpratmış, günleri onun arzusuna ermesine yetmemiş ve böylece dünyadan azıksız ayrılıp Allah Teala'nın huzuruna hüccetsiz çıkan kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 20. sayfa, 9. hadis |