No | Hadis Metni | Kaynak |
7443 | Allah Teala şu kulu sever: Sattığında müsamahalı, aldığında müsamahalı, borcunu ödeme müsamahalı ve alacağı talebte de gene müsahamalıdır. | Ramuz el e-hadis, 17. sayfa, 9. hadis |
7466 | Yolların en güzeli Hz Muhammed (s.a.s.)'in yoludur. İşlerin en şerlisi ise sonradan (bu yolun dışında) ihdas edilenlerdir. Her bid'at sapıklıktır. Kim ölür de geriye mal bırakırsa, onun varislerine aiddir. Kim de geriye Borç, yahudi (bakıma muhtaç) çoluk-çocuk bırakırsa, o aile ve çocukların bakımı ve borcun tediyesi Bana aittir. (Yani devlete.) | Ramuz el e-hadis, 18. sayfa, 16. hadis |
7529 | Sizden biriniz yatmağa geldiği zaman şöyle desin: "Ey göklerin ve yerlerin Rabbi olan Allahım! Sen bizim ve herşeyin Rabbisin. Herşeyin tasarrufu Senin elindedir. Evvel sensin, Senden önce bir şey yok. Ahir de sensin, Senden sonra da bir şey yok. Sen Batınsın. Senin gizliliğinden öteye bir şey yok. Bizi fakirlikten zenginliğe eriştir. Borcumuzu bize ödettir Allahım". | Ramuz el e-hadis, 23. sayfa, 6. hadis |
7571 | Malının zekatını verdiğinde üzerinde olan borcunu ödemiş olursun. Kim haram mal toplasa ve sonra da onu tasadduk etse, kendisi için o sadakada bir ecir yoktur, üstelik de o malın günahı ve ağırlığı kendi üzerinde kalır. | Ramuz el e-hadis, 26. sayfa, 5. hadis |
8223 | Dört çeşit hayvan kurban borcunu ödemez: Gözü kör, hasta, topal ve zayıf. | Ramuz el e-hadis, 70. sayfa, 1. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine Borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8665 | Zengin, sağlam ve kuvvetli sadaka kabul edemez. Ancak sıkışık ve Borçlu durumda olursa sadaka kabul edilebilir. Bir insan, malı çoğalsın diye ötekinden berikinden bir şey isterse kıyamette yüzünün eti yenmiş olarak haşrolur ve Cehennemden yiyeceği de kızgın taş olur. İstiyen bunu az yapsın, istiyen çok yapsın. | Ramuz el e-hadis, 103. sayfa, 6. hadis |
8817 | En hoş kazanç o tüccarındır ki, konuştuğunda yalan söylemez, emniyeti hulfetmez, vadinden dönmez, borcunu geciktirmez, alacaklısını sıkıştırmaz, satarken mallarını aşırı medh etmez ve alırken de kötülemez. | Ramuz el e-hadis, 114. sayfa, 10. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9280 | Seni hoşnud etmiyeyim mi ey Ali? Sen Benim kardeşim ve vezirimsin. Borcumu öder, verdiğim sözü yerine getirir, zimmetimi ibra edersin. Her kim, Ben hayatta iken, seni severse; o, üzerine düşeni yapmış oldu. Her kim Benden sonar senin hayatında seni severse, Allah o kimseyi emniyet ve imanla sona erdirsin. Her kim Benden sonra ve seni görmeden seni severse, Allah, o kimseyi de emniyet ve imanla sona erdirsin. Ve onu korku gününde emin kılsın. Kim ki Ya Ali, sana buğz ederek ölürse, o cahiliyet ölümü üzere ölmüş olur. Ve Allah onu İslamdaki amelle hesaba tabi tutar. (Ona mağfiret etmez, hesaba çeker.) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 3. hadis |