Arama Sonuçları edinceye kadar

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/14677-edinceye-kadar

NoHadis MetniKaynak
7604 Allah kaza ve kaderini infaz etmek murad ettiğinde, kaza ve kaderinin hükmünü infaz edinceye kadar, akıl sahiplerinin akıllarını alır. Emrinin hükmü yerine geldikten sonra ise, onların akıllarını iade eder de onlarda nedamet vuku bulur.Ramuz el e-hadis, 28. sayfa, 11. hadis
8094 Şaban'ın onbeşinci gecesinde (Beraat gecesi) ibadetle kâim olun ve gündüzünde ise oruç tutun. Muhakkak ki, Allah Tealâ'nın rahmeti, güneşin batışında dünya göğüne nüzul eder de şöyle buyurur: "Agâh olun ey kullarım; istiğfar eden yok mu? Onu mağfiret edeyim. Rızık istiyen yok mu? Rızıklandırayım. Bir şeye mübtelâ olan yok mu? Ona afiyet vereyim. Bir şey istiyen yok mu ki ona vereyim." Ve bu şekildeki hitabları fecir tulû' edinceye kadar devam eder, gider.Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 5. hadis
8787 Sizlerden biri öldüğünde, kendisine akşam sabah makamı gösterilir. Eğer o Cennet ehlinden ise Cennet ehlindendir. Eğer Cehennem ehlinden ise Cehennem ehlindendir. Denir ki: "Bu senin makamındır ve Allah kıyamette seni baas edinceye kadar bu durumda kalırsın"Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 4. hadis
9785 Bekçiliğin en efdali namazdan sonra, namazı beklemek ve zikir meclisine devam etmektir. Hiç bir kul yoktur ki, namaz kıldıktan sonra zikir meclisine otursun ve melaike ona istiğfar etmesin. Taki abdesti bozuluncaya veya münasebetsiz bir lakırdı edinceye kadar.Ramuz el e-hadis, 210. sayfa, 11. hadis
10000 Harb iki türlüdür: Müşriklerle, onlar iman edinceye veya cizye verinceye kadar. Veya isyan etmiş taifeye karşı, Allah'ın emrini onlar kabul edinceye kadar. Eğer isyandan dönerlerse adeletle muamele edilir.Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 1. hadis
11183 Allah'dan başka bir ilah olmadığına, Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın Resulü olduğuna, şehadet edinceye kadar onlarla (yahudilerle) mukatele et. Bunu yaptıkları zaman, senden mallarını, kanlarını, hakkı ile olan hariç, korurlar. (Sahte olarak söylerlerse) onların hesabını Aziz ve Celil olan Allah görür. (Hayber fethinde buyuruldu.)Ramuz el e-hadis, 326. sayfa, 11. hadis
12973 Cehenneme (cehennemlikler) atılmaya devam ettikçe o şöyle der; "Daha var mı?" İzzet sahibi Rab ayağını ona koyuncaya (tecelli edinceye) kadar. O zaman bir kısmı küçülür de, "İzzet ve keremin hakkı için pes pes" der. Cennette ise fazla yer bulunmaya devam eder. Hatta öyleki, Allah başka mahlukat yaratır da Cennetin fazla yerlerine onları iskan eder.Ramuz el e-hadis, 471. sayfa, 11. hadis
13619 Ehli Beytinden birinin yalan söylediğine vakıf olduklarında, o tövbe edinceye kadar, kendisine yüz vermezlerdi.Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 7. hadis
14271

Ebû İbrahim Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, düşmanla karşılaştığı gazalardan birinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem güneş tepe noktasından batıya doğru meyledinceye kadar bekledi, sonra kalktı ve:

- “Ey müslümanlar! Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz; Allahtan âfiyet dileyiniz. Fakat düşmanla karşılaşınca da sabrediniz ve biliniz ki, cennet kılıçların gölgesi altındadır” buyurdu. Sonra Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua etti:

“Ey kitab’ı (Kur’an’ı) indiren, bulutları gökyüzünde gezdiren ve düşman saflarını darmadağın eden Allahım, şu düşmanı perişan et ve bizi onlara karşı muzaffer kıl!”

Buhârî,Cihâd 112; Müslim, Cihâd 20
14276

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah’ın salât ve selâmı üzerlerine olsun, önceki peygamberlerden biri düşmanla savaşmaya (cihada) çıktı. (Hareketinden önce) ümmetine şöyle seslendi:

Bir hanımla evlenmiş olup onunla henüz gerdeğe girmemiş olan, yaptığı evin henüz çatısını çatmamış olan, gebe koyun veya deve alıp yavrulamasını bekleyen kimse peşime düşmesin! Bu sözleri söyledikten sonra yola çıktı. İkindi sularında (düşman) yurduna vardı. Güneşe hitâben: Sen de ben de emir kuluyuz dedi; sonra:

Allah’ım onun batmasını geciktir, diye dua etti.

Bunun üzerine orayı fethedinceye kadar güneşin batması geciktirildi. (Nihayet) ganimetler bir araya getirildi. Onları yakmak için gökten ateş indi fakat yakmadı. Bunun üzerine Peygamber:

İçinizde ganimetten mal aşırmış olanlar var. Haydi her kabileden bir temsilci benimle tokalaşıp bîat etsin! dedi.

Tokalaşma esnasında bir kişinin eli peygamberin eline yapıştı. O zaman Peygamber:

İhânet eden sizdedir. Derhal senin kabilene mensup kişiler gelip bana bîat etsinler! dedi.

Bîat esnasında iki ya da üç kişinin eli peygamberin eline yapıştı. Bu defa onlara:

Aşırılmış olan mal sizde! dedi.

Adamlar, sığır kafasına benzer altından yapılmış bir baş getirdiler. Peygamber onu öteki ganimetlerin içine koydu. Ateş de hepsini yaktı, kül etti. Zira ganimet bizden önce hiç bir peygamber (ve ümmetin)e helâl değildi. Allah Teâlâ zaaf ve aczimizi bildiği için onu bize helâl kıldı.”

Buhârî, Humus 8; Müslim, Cihâd 32