No | Hadis Metni | Kaynak |
7472 | Sekerat (ölüme yaklaşma) halindekilerin yanında hazır olun. Ve onlara "Lâ ilahe İllallah'ı" telkin edin. Ve onları Cennetle de müjdeleyin. Zira erkeklerden ve kadınlardan halim olanlar bile böyle bir durumda şaşkınlık içinde kalır. Ve şeytanın da, Adem oğluna en yakın olduğu zaman bu vakittir. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ölüm meleğinin görülmesi bin kılıç darbesinden daha müthiştir. Gene nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, mü'min bir kulun, her bir damarının dolaştığı yerde acı duymadıkça, nefesi çıkmaz. | Ramuz el e-hadis, 19. sayfa, 6. hadis |
7997 | Ümmetim dünyaya ehemmiyet verdiğinde, islamın azamet ve heybeti kendisinden alınır. Marufu emr ve münkerden nehyi terkettiğinde vahyin bereketinden mahrum kalır. Ümmetim birbirine kötü sözler söylediklerinde ise Allahın gözünden düşer. | Ramuz el e-hadis, 55. sayfa, 3. hadis |
8597 | Hiç şüphe yok, deccal çıkacaktır. Onun sol gözü kördür. Ve üzerinde beyaz bir ben vardır. Gözsüzleri ve abraşı iyi eder. Ölüleri diriltir. Ve "ben rabbinizim" der. Kim onu tasdik ederse fitneyi deccale düştü. Kim de "Rabbim Allah" der ve böyle ölürse o zaman deccalın fitnesine düşmemiş olur ve ona bir daha fitne ve azab yoktur. Deccal yerde Allah'ın dilediği kadar kalır. Sonra İsa (a.s.) gelir. O Bana vekil ve Benim dinim üzerine gelir. Deccalı öldürür. Ondan sonra kıyamet kopar. | Ramuz el e-hadis, 97. sayfa, 5. hadis |
8604 | Din kolaydır. Kimse dine karşı şedid olamaz, zira dine mağlub düşer. (Yani dinin kolaylığına intibak etmeli. Sıkı tutayım diyen aciz kalır) Hattı hareketinizi doğrultun. (hududa) yakın olun. Müjdeler olsun size böyle oldukça. (Burada efendimiz dine sulûku bildiğimiz yola çıkmaya benzetmiştir.) Sabahın, akşamın, gecenin bir kısmını boş geçirmeyin, ibadetle geçirin. | Ramuz el e-hadis, 98. sayfa, 1. hadis |
9259 | Size, şu ümmetten kazanç talebinde en sür'atli ve ganimette payı büyük olan kimseyi haber vereyim mi? O öyle bir kimsedir ki, evinde abdest alır ve abdestini de güzelce alır. Sonra mescide gider, orada sabah namazını kılar, sonra duha (veya işrak) namazına kadar orada kalır. İşte bu, kazanç talebinde en süratli ve ganimetten de en büyük paya nail olan kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 165. sayfa, 5. hadis |
9363 | (Kadınlara hitaben) Size in'am edenlerin hakkını inkar etmekten sakının. Denildi ki; "İn'am edenlere nankörlük nedir?" Buyurdu ki; Sizden biri ana-babasını yanında dul veya kız olarak uzun müddet kalır. Sonra Allah ona bir zevc nasib eder. Sonra Allah ona çocuk nasib eder. Sonra o kadın bir sebeble hiddetlenir de kocasına karşı küfran'ı nimette bulunur da şöyle der: "Allah'a yemin ederim ki senden asla bir hayır göredim." | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 7. hadis |
9409 | Hangi adam ki bağışlaması ile, Allah'ın hadlerinden birinin tatbikini önlemiş (veya hafifletmiş ise) o işten geri dönünceye kadar Allah'ın gadabında kalır. Hangi bir adam da bilmediği bir husumet hakkında bir müslümana karşı öfkesini (şiddetlendirip sürdürürse) o adam, Allah'ın emrine karşı inadlık etmiş olur ve kıyamete kadar Allah'ın laneti onun üzerine olur. Hangi bir adam da bir müslüman aleyhinde, onda olmıyan bir şaiya çıkarır ve iftira ile o müslümanı küçük düşürürse, o kimse söylediğinden vaz geçinceye (nedamet duyuncaya) kadar, Allah onu Cehenneme yaklaştırır. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 9. hadis |
10370 | Kalbler, bir hasır dokusundaki çubuklar gibi fitnelere maruz kalır. Öyle ki, hangi kalbe bir fitne sinerse, orada bir siyah leke hasıl olur. Hangi kalb de o fitneyi reddederse, orada beyaz bir nokta hasıl olur. Öyle ki kalb, beyaz bir bez misali bembeyaz olur. Ve yerler, gökler durdukça ona fitne zarar veremez. Diğer bulanık kalb ise, siyah bir taş gibidir. Yamuk veya ters bir bardağa benzer. Böyle kalb maruf tanımaz, bilmez. Münkeri yadırgamaz. Bildiği, ancak hevasının hükmettiği şeylerdir. | Ramuz el e-hadis, 252. sayfa, 15. hadis |
10425 | Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |
10486 | Şu üç şey bir kimsede olursa halis münafıktır: Konuştuğunda yalan söyler, itimad edildiğinde, emanete hiyanet eder, vaad edince vaadinde durmaz. Bir adam dedi ki: "İkisi gider de biri kalırsa?" Buyurdu ki; Onlardan bir şey kalırsa, ona da nifaktan bir şube vardır. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 1. hadis |