No | Hadis Metni | Kaynak |
7331 | Adem oğlunda üçyüz altmış mafsal vardır. Hergün her mafsal için sadaka vardır. Denildi ki: "Ya Resulallah buna kim güç yetirebilir?" Buyurdu ki: "Kişinin kardeşine söylediği güzel bir söz sadakadır. Keza kişinin bir hususta kardeşine yardımı sadakadır. İçirdiği bir içim su sadakadır. Yol üzerinden eza verecek bir şEyin giderilmesi de sadakadır. (İki rek'at duha namazı bunu karşılar) | Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 4. hadis |
7346 | Biraz önce Cibril (a.s) Bana geldi ve: "İnnâ lillah ve innâ ilEyhi râci'ûn" dedi. Ben de: "Evet, biz Allah'ınız ve ona dönücüyüz. Fakat ne sebeble böyle söyledin Ya Cibril?" dedim. Buyurdu ki: "Senin ümmetin, çok değil, Senden az bir zaman sonra fitnEye düşecektir." Ben de: "Küfür fitnesi mi, yoksa dalalet fitnesi mi?" diye sordum. Buyurdu ki: "Bunların hepsi olacak." "Ben onlara Allah'ın kitabını bırakıyorum, bu fitne nereden doğar?" dedim. Dedi ki: "Allah'ın kitabını bırakmaları sebebiyle dalalete düşerler. Ve bu onların Uleması ve Umerası ile başlar. Umera halkın haklarını kendilerine vermez ve aralarında kıtal vaki olur. Ulema da umeranın arzu ve heveslerine tabi olur ve onların dalalette devamlarına sebep olurlar. Sonra da bu hallerinden çekinmezler." Ben de: "Ya Cibril! Onlardan kurtulmak istEyen kimse ne ile kurtulur?" dedim. Buyurdu ki: "Çekinmek ve sabır etmekle ki, hakları verilirse alırlar, verilmezse vazgeçerler" | Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 9. hadis |
7365 | Bilir misiniz gıybet nedir? Kardeşini hoşlanmadığı şEyle zikretmendir. Denildi ki: "Dediğim şEy kardeşimde mevcut olsa da mı öyle görürsün?" Buyurdu ki: "söylediğin onda varsa gıybet ettin. Eğer onda yoksa ona iftira ettin." | Ramuz el e-hadis, 12. sayfa, 7. hadis |
7566 | Müezzin ezan okumaya başladığı zaman Rab, rahmet elini onun başının üzerine koyar. Ezan bitincEye kadar bu böylece devam eder. Sesinin eriştiği yer vus'atınca ona mağfiret eder. Ezanı bitirdiğinde de Allah teala: "Kulum doğru söyledi. Ey kulum Hakka şehadet ettin. Sana müjde olsun" diye buyurur. | Ramuz el e-hadis, 25. sayfa, 15. hadis |
7589 | Allah Teala, emrini vayhetmek murad ettiği zaman, o vahyi tekellüm eder. Vahyi tekellüm ettiğinde, Allah Teala'nın korkusundan gökleri şiddetli bir sarsıntı alır. Gök ehli bunu duyunca hepsi birden düşüb secdEye kapanırlar. Başını secdeden ilk kaldıran Cebrail (a.s.) olur. Allah Teala dilediği vahyini Cebrail (a.s.)'a bildirir. Cebrail (a.s.) da o vahyi meleklere intikal ettirir. O her semaya uğradıkça gök ehli ona sorar: "Rabbımız ne buyurdu" Cebrail (a.s.) da: "Rabbımız hak olanı buyurdu. O pek yüce ve büyüktür" der. Bunun üzerine gök ehlinin hepsi Cebrail (a.s.)'ın söylediği gibi söyler. Cebrail (a.s.) emrolunduğu ilahi vayhi böylece semadan yere getirir. | Ramuz el e-hadis, 27. sayfa, 9. hadis |
7806 | Hasta vEya ölünün yanında hazır olduğunuzda hayır söylEyin. Zira sizin söylediklerinize melekler "Amin" derler. | Ramuz el e-hadis, 42. sayfa, 10. hadis |
7939 | Sizden birine namazda bulunduğu sırada şEytan: "Senden bir hades mi vuku buldu?" diye bir şüphe sokarsa, o kimse ona içinden: "Yalan söyledin" desin. Ta ki, kulağı ile bir ses vEya burnu ile bir koku duymuş olsun. Sizden biri namaz kılarken fazla vEya noksan kıldığını bilemez ise son ka'dede iki secde yapsın (sehiv secdesi) | Ramuz el e-hadis, 51. sayfa, 2. hadis |
7997 | Ümmetim dünyaya ehemmiyet verdiğinde, islamın azamet ve hEybeti kendisinden alınır. Marufu emr ve münkerden nehyi terkettiğinde vahyin bereketinden mahrum kalır. Ümmetim birbirine kötü sözler söylediklerinde ise Allahın gözünden düşer. | Ramuz el e-hadis, 55. sayfa, 3. hadis |
8106 | Bir meclisten kalktıktan sonra senin hakkında hoşuna gidecek şEyler söylediklerini duyarsan, onları yapmaya devam et. Şayet hoşuna gitmiyen şEyleri söylediklerni duyarsan onları terket. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 17. hadis |
8121 | Kardeşlerinizden biri ölüp de toprakla örtülmesi tamamlanınca, sizden birisi kalksın, başucunda dursun ve sonra: "Ey filan kadının oğlu filan" desin. Çünkü o vefat eden kimse: "Bizi irşad edin de Allah da size rahmet Eylesin" der. Lakin siz bu durumu bilmezsiniz. Sonra şöyle devam etsin: "Üzkur mâ harecte alEyhi mineddünya Şehâdete en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve Resuluh. Ve enneke radiyte billahi Rabben ve bi Muhammedin Nebiyyen ve bil-islâmi dinen ve bil Kur'âni imâmâ" Zira bunu söylediği zaman Münker ve Nekir'den biri diğerinin elini tutar da ötekine der ki: "Gel, bunun yanından beraber gidelim. Yapacağımız bir şEy kalmadı. Hücceti kendisine telkin edildi. Ve bundan da öte şimdi onun esas koruyucusu Aziz ve Celil Allah'dır. Ashabdan birisi: "Ya Resulallah, eğer ben onun annesinin ismini bilmiyorsam?" Buyurdu ki: "Onu Havva'ya nisbet et ve Havva oğlu filan" de. | Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 15. hadis |