No | Hadis Metni | Kaynak |
7557 | Allah Teala bir kulu sevdiğinde Cebrail (a.s.)'a şöyle seslenir: "Ben filanı sevdim, sen de onu sev." Cebrail (a.s.) da ayın şEyi semada nida eder. O kimsenin muhabbeti sonra arz ehline indirilir. İşte bu, Allah Teala'nın şu mealdeki kavlinin ifadesidir: "O kimseler ki, iman edip iyi ameller işlediler. Rahman onlar için bir muhabbet kılacaktır." Allah, bir kula buğz ederse Cebrail (a.s.)'a şöyle nida eder: "Ben filana buğz ettim." Cebrail (a.s.) da aynı şEyi semada nida eder. Sonra o kimse için buğz arza indirilir. | Ramuz el e-hadis, 25. sayfa, 6. hadis |
7589 | Allah Teala, emrini vayhetmek murad ettiği zaman, o vahyi tekellüm eder. Vahyi tekellüm ettiğinde, Allah Teala'nın korkusundan gökleri şiddetli bir sarsıntı alır. Gök ehli bunu duyunca hepsi birden düşüb secdEye kapanırlar. Başını secdeden ilk kaldıran Cebrail (a.s.) olur. Allah Teala dilediği vahyini Cebrail (a.s.)'a bildirir. Cebrail (a.s.) da o vahyi meleklere intikal ettirir. O her semaya uğradıkça gök ehli ona sorar: "Rabbımız ne buyurdu" Cebrail (a.s.) da: "Rabbımız hak olanı buyurdu. O pek yüce ve büyüktür" der. Bunun üzerine gök ehlinin hepsi Cebrail (a.s.)'ın söylediği gibi söyler. Cebrail (a.s.) emrolunduğu ilahi vayhi böylece semadan yere getirir. | Ramuz el e-hadis, 27. sayfa, 9. hadis |
8875 | Cebrail (a.s.) Benî Ademin ihtiyaçlarını yerine getirmEye memur edilmiştir. Kâfir dua ettiğinde Allah buyurur: "Bunun isteğini vererek ağzını kapatın. Duasını işitmek istemiyorum." | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 7. hadis |
8877 | Cebrail (a.s.) firavunun ağzına toprak tıkıyordu. "Lâ ilâhe illallah" dEyip de mağfiret görmesin diye. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 1. hadis |
8968 | PEygamberlerden bazıları ses işitirlerdi. Bununla tebliğe memur edilirlerdi. Bir kısmı rüyada (tebliği) alır, bir kısmının da kalb ve kulaklarına yerleşirdi. Bana ise Cebrail (a.s.) gelir, şifahen tebliğini yapar, sizden birinizin gelib arkadaşları ile konuşması gibi. | Ramuz el e-hadis, 131. sayfa, 1. hadis |
9272 | Cebrail (a.s)'ın Bana öğrettiklerinen bir şEyi sana öğretEyim mi? "Allahümmağfirli hataî ve amdî ve hezlî ve ciddî. Ve lâ tahrimnî berekete ma ağtEytenî ve lâ tüftinnî fî mâ haramtenî." (Allahım, benim hata ile vEya bilerek, şaka vEya ciddi olarak yaptığım günahlarını bağışla, Bana ikram ettiğinin bereketinden beni mahrum etme. Bana vermediğin şEyde de beni fitnEye düşürme.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 2. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şEyi sana öğretEyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimsEye vEya zalim bir sultana vEya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve lEyyinlî kalbehû kema lEyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şEyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimsEyi de bana ram Eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
10425 | Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimsEye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |
10532 | Cebrail (a.s.) Bana geldi ve: "Ya Muhammed (s.a.s.)! Ümmetine tebliğ et ki, "LebbEyk" derken seslerini yükseltsinler. Zira bu, haccın şiarındandır." dedi. | Ramuz el e-hadis, 270. sayfa, 2. hadis |
10533 | Cebrail (a.s.) bana bEyaz bir ayna getirdi. İçinde kara bir nokta vardı. Sordum, bu nedir? Dedi ki: "Bu Cuma'dır ve kıyamet de Cuma günü kopacaktır." | Ramuz el e-hadis, 270. sayfa, 3. hadis |