No | Hadis Metni | Kaynak |
7363 | Ümmetim üzerine şirk ve gizli şehvetten korkarım. Denildi ki: "Ya Resulallah, ümmetin Senden sonra şirk eder mi?" Buyurdu ki: "Evet, ama onlar ne güneşe, ne aya, ne taşa ve ne de puta taparlar. Lakin onlar insanlara amellerle riyakarlık yaparlar. Gizli şehvete gelince: onlardan biri oruçlu olarak sabahlar, sonra ona, hevai arzularından bir şehvet arız olur. Ve isteğine uyarak orucunu terk eder. | Ramuz el e-hadis, 12. sayfa, 5. hadis |
9001 | Ye'cüc ve Me'cüc Adem (a.s.)'ın sulbündendir. Şayet onlar insanlar üzerine gönderilirse insanların yaşayışlarını ifsad ederler. onlardan hiç kimse geride bin veya daha fazla zürriyet bırakmadıkça ölmez. O Ye'cüc ve Mec'cücün arkasından üç ümmet daha olacaktır. Te'fil, Te'ris ve Mensek. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 2. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9232 | İçinizden benim dostlarım, müttekilerdir. İşte siz onlardan olduysanız ne ala. Aksi halde basiretli olun, basiretli olun. İnsanlar hayırlı amellerle gelirken, siz kötü yükler ile gelirseniz sizden yüz çevrilir. Muhakkak ki Kureyş emanet ehlidir. Kim onlara tecavüz ederse, Allah da onları yüzüstü düşürür. | Ramuz el e-hadis, 162. sayfa, 1. hadis |
9499 | Emirler Kureyştendir, emirler Kureyştendir, emirler Kureyştendir. Onlar şu üç şeyi yaptıkça, sizin onlar üzerinde, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Hükmettikçe adalet etmeleri, merhamet istendiğinde merhametli olmaları ve ahidlerinde vefa göstermeleri. onlardan kim, bu üç şeyi yapmazsa, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun. | Ramuz el e-hadis, 191. sayfa, 3. hadis |
10666 | İnsanların hayırlısı, Benim bulunduğum asrın ahalisi ve onlardan sonra gelenlerdir. Sonra da onlardan sonrakiler. Daha sonrakiler ise değersizdirler. | Ramuz el e-hadis, 280. sayfa, 5. hadis |
10882 | İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, Kur'an'ın merasimi ve müslümanlığın da adı kalacak. Onlar müslüman ismi alırlar, halbuki kendileri müslümanlıktan insanların en uzağıdırlar. Camileri süslü olur, hidayet bakımından ise viran olur. O zamanın alimleri, gök kubbesi altındaki alimlerin en şerlisi olup, fitne onlardan başlar ve yine onlara döner ( kabak da onların başına patlar.) | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 4. hadis |
10883 | İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, camilerde onlardan binden fazla adam namaz kılacak da içlerinde hâzâ mümin bulunmayacak. | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 5. hadis |
11543 | Hayvanatın, ölüm hakkında insan oğlu kadar bilgisi olsaydı, insanlar onlardan yağlı et yiyemezdi. | Ramuz el e-hadis, 358. sayfa, 3. hadis |
11572 | İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onlardan riba yemiyen hiç kimse kalmayacak. Yemese bile hiç olmazsa kendisine tozu isabet edecek. | Ramuz el e-hadis, 360. sayfa, 8. hadis |