Arama Sonuçları bir tarafta

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/36313-bir-tarafta

NoHadis MetniKaynak
8455 Hastanın inlemesi tesbih, bağırması tehlil, nefes alıp vermesi sadaka, uyuması ibadet, bir taraftan bir tarafa dönmesi ise cihattır. Allah melâikelere buyurur ki: "Kuluma sıhhatinde yaptığı en iyi ameli yazınız." Kalktığında da günahsız kalkar.Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 4. hadis
9021 Yakında birkaç bölüğe ayrılacaksınız. bir kısmınız Şam, Mısır, lrak ve Yemen'de olacak. Dediler: "Hangi tarafta bulunalım?" Buyurdu ki, Şamdakilere katılın. Veya ona katılamazsanız, Yemen'e gidin ve onun göllerinin suyundan istifade edin. Allah Teala Bana Şam'ı tekefful etti.Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 7. hadis
11467 Her şeyin bir ilerleyişi, bir geri gidişi vardır. Kabilenin hepsinin fakih oluşu, dinin ikbalinin alametidir. Öyle ki, o kabilede ancak bir veya iki cahil kimse bulunur. Kabilenin baştan başa cahil oluşu, dinin geri gidişi demektir. Öyle, içlerinde bir iki alim olur. Onlar da zelildir. Makhurdur. (Sözleri geçmez) Kendilerine taraftar ve yardımcı bulamazlar.Ramuz el e-hadis, 349. sayfa, 8. hadis
11709 Dünya kurulalıdan kıyamet kopana kadar iki harp saffı karşılaştı ise, bir tarafta muhakkak Rahmanın kudret eli bulunmuştur. bir kula zafer murad ettiği zaman, işte bu eli ile nusret ederde, göz açıp yumuncaya kadarlık bir zamanda diğer taraf münhezim olur.Ramuz el e-hadis, 371. sayfa, 11. hadis
12198 bir kimse başka taraftan kesilip Allah'a teveccüh ederse, Allah (z.c.hz.) onu her hususta korur ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim de dünyaya teveccüh ederse, Allah onu dünyaya bırakır.(Değirmen başında döner)Ramuz el e-hadis, 410. sayfa, 10. hadis
13308 Ya Aişe (r.a) kavminin küfürden kurtulmaları yeni olmasaydı, Kabeyi yıkardım ve halkın bir taraftan girip diğer taraftan çıkacağı şekilde ona iki kapı yapardım.Ramuz el e-hadis, 499. sayfa, 6. hadis
14254

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Mes’ud radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in, gönderildiği kavim tarafından dövülüp yüzü kanatılan, bir taraftan yüzündeki kanı silen bir taraftan da “Ey Allahım, halkımı bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar” diyen bir peygamberi anlatması hâlâ gözlerimin önündedir.

Buhârî Enbiyâ, 54. Ayrıca bk. Buhârî, Mürteddîn 5; Müslim, Cihâd 104; İbni Mâce, Fiten 23
14380

Abdullah ibn Mes'ûd (Ra) şöyle demiştir: Rasûlullah (Sav):

"Sizden herhangi birinizi müezzin Bilâl'ın ezan sesi sahur yemeğini yemekten men' etmesin! Çünkü Bilâl, şafaktan önce ezan okur -yâhud: Gece vakti nida eder-. Bunu teheccüd namazı kılanları sahur yemeği­ne döndürmek, ve uykuda olanlarınızı da sahur yemeğine uyandır­mak için okur. Fecr şöyle demek değildir" buyurdu da iki şehâdet parmağını kaldırarak ufukta görülen ve dikey ziyadan ibaret olan fecri kâzibe işaret etti.

Sonra Rasûlullah iki şehâdet parmağını yanyana getirerek:

— "Fecr, böyle olmaktır" buyurmuştur.

Yahya ibn Saîd el-Kattân iki avucunu birleştirip şöyle diye açık­layıp göstermiştir.

Ve yine Yahya el-Kattân, iki şehâdet parmaklarını uzatmış, ufuk­ta sağ ve sol taraftan uzatılıp yayılmış olan dikdörtgen şeklindeki fecri sâdık dediğimiz mustatil ziyâya işaret etmiştir