No | Hadis Metni | Kaynak |
7331 | Adem oğlunda üçyüz altmış mafsal vardır. Hergün her mafsal için sadaka vardır. Denildi ki: "Ya Resulallah buna kim güç yetirebilir?" Buyurdu ki: "Kişinin kardeşine söylediği güzel bir söz sadakadır. Keza kişinin bir hususta kardeşine yardımı sadakadır. İçirdiği bir içim su sadakadır. Yol üzerinden eza verecek bir şeyin giderilmesi de sadakadır. (İki rek'at duha namazı bunu karşılar) | Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 4. hadis |
7627 | Allah Teala Cennet ehlini Cennette iskan ettiğinde, geriye geniş bir mekan kalır. Allah Teala oraya herbiri, yaratıldığından sona ereceği güne kadar ki dünyadan daha büyük olan, üç yüz altmış alemi iskan eder. | Ramuz el e-hadis, 30. sayfa, 5. hadis |
8157 | Bir baba veya anne, evladına hoşnudluk ifade eden bir bakışla baksa, onun bu bakışı, o evlad için bir insan azad etmiş olmasına denk olur. Denildi ki: "Ya Resulallah üçyüz altmış defa baksa da mı?" Buyurdu ki: "Allahuekber." (Allah bundan fazlasına da kadirdir) | Ramuz el e-hadis, 65. sayfa, 1. hadis |
8959 | Allah (z.c.hz)'nin her gün yer halkına üç yüz altmış Rahmet nazarı vardır. Bunlardan biri her kime isabet ederse, o kimse dünya ve ahiret şerrinden uzak olur. Ve ona dünya ve ahiret hayrı verilir. | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 2. hadis |
9065 | Her insan üç yüz altmış mafsaldan yaratıldı. Kim ki Cenabı Hakka tekbir, tahmid, tehlil, tesbih ve istiğfarda bulunur, yoldan dikeni, taşı, kemiği kaldırır ve emri bil maruf ve nehyi anil münker yaparsa (Bunları üçyüz altmış kadar yaparsa) o kimse akşama cehennemden kendini uzaklaştırmış olur. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 2. hadis |
9834 | Adil ve mütevazi Sultan, Allah'ın yeryüzünde gölgesi ve mızrağıdır. Böyle adil ve mütevazi bir Sultan (veya vali) için her gündüz ve gecede, hepsi abid ve müçtehid olan altmış sıddık ameli yazılır. | Ramuz el e-hadis, 213. sayfa, 15. hadis |
10262 | Allah, Nuh (a.s)'ı kırk yaşında Peygamber kıldı. Dokuzyüz elli sene kavmi arasında davette bulundu. Ve altmış sene de tufandan sonra yaşadı, insanlar çoğalıncaya ve yayılıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 244. sayfa, 12. hadis |
10588 | Sahilde (denizde) bir gece Allah yolunda gözcülük etmek, bir kimsenin ehli içinde evinde bir sene kâim ve sâim olmasından hayırlıdır. Her sene üçyüz altmış gün ve her gün bin sene gibidir. (karşılılığı yoktur) | Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 5. hadis |
10940 | Kırk yaşına sahip olandan, bela vesilesi hastalıklar, cüzzam, baras ve onlara benziyen hastalıklar men olunur. Elli yaşında olan, inabe ile merzuk olur. altmış yaşına gelenden hesab hafifletilir. Yetmiş yaşına geleni Allah ve semadaki melekler sever. Seksen yaşında olanın hasenatı yazılır. Seyyiatı yazılmaz. Doksan yaşında olan ise kendi nefsi ve ehli beyti arasında yeryüzünde Allah'ın esiridir. (Kendisinden hesap sorulmaz) | Ramuz el e-hadis, 306. sayfa, 11. hadis |
11011 | Ümmetimin tabakaları beş dönemden geçer. Onlardan her bir tabaka kırk senedir. Benim ve ashabımın dönemi, ilim ve iman ehli dönemidir. Onları takiben seksene kadar gelenler, iyilik ve takva ehlidir. Onları takiben yüz yirmiye kadar gelenler, merhamet ve sıla ehlidir. Onları takiben yüzaltmışa kadar gelenler, sıla-ı rahimden kesilme ve birbirlerine yüz çevirme ehlidir. Onları takiben ikiyüze kadar gelenler ise, harpler ve karışıklıklar ehlidir. | Ramuz el e-hadis, 312. sayfa, 6. hadis |