Arama Sonuçları Kim nefsinde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/5284-Kim-nefsinde

NoHadis MetniKaynak
8208 Dört şey Kimde bulunursa Allah, onun vücudunu Cehenneme haram eder. Ve dünyada onu şeytandan ve nefsinden korur. Nefsi bir şeye heves ettiği halde nefse haKim olur, yaptırmaz; Nefsi bir şeyden tiksindiği halde onu yaptırır; Nefsin şehvet ve gadabına haKim olur. Dört şey de Kimde bulunursa, Allah onu rahmetine gark eder ve Cennetine kor; Bir miskini barındırmak; Zaif birine acımak; Köleye rıfk ile muamele etmek; Anne ve babasına infak etmek.Ramuz el e-hadis, 68. sayfa, 10. hadis
9167 Ben her mü'mine nefsinden daha evlayım. Kim ki bir borç veya zarar bırakırsa Bana aittir. Kim de mal bırakırsa o veresesinindir. Ve Ben velisi olmıyanın velisiyim. Malına vâris olur, borcu varsa öderim. Dayı, velisi olmıyanın velisidir. Malına vâris olur, diyetini öder.Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 1. hadis
12232 Kim nefsinde büyüklük taslayarak yürümesinde kasılırsa Allah'a, kendisine gazablı olduğu halde mülaki olur.Ramuz el e-hadis, 413. sayfa, 2. hadis
12249 Kim Allah için tevazu ederse, Allah onu yükseltir. Ve o kendi nefsinde küçük, insanların gözünde ise büyüktür. Kim de büyüklük taslarsa, Allah onu alçaltır da, insanların gözünde küçük kendi nefsinde büyük olur. Öyle ki, o insanlara köpekten veya domuzdan daha önemsiz gelir.Ramuz el e-hadis, 414. sayfa, 5. hadis
12428 Bir Kimse akşamla yatsı arası yirmi rek'at kılar ve her bir rek'atte "Elham ve kulhuvallahu ehad" okursa, Allah onun nefsinde, ehlinde, malında, dünyasında ve ahiretinde muhafızı olur.Ramuz el e-hadis, 427. sayfa, 6. hadis
14329

Saîd İbni Abdülazîz’in Rebîa İbni Yezîd’den; Rebîa’nın Ebû İdrîs elHavlânî’den, onun Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh’den; Ebû Zer’in Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den; onun da Allah Tebâreke ve Teâlâ hazretlerinden rivayet ettiğine göre Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

“Kullarım! Ben zulmetmeyi kendime haram kıldım. Onu sizin aranızda da haram kıldım. Artık birbirinize zulmetmeyiniz.

Kullarım! Benim hidâyet ettiklerim dışında hepiniz sapıtmışsınız. O halde benden hidâyet dileyin ki sizi doğruya ileteyim.

Kullarım! Benim doyurduklarım hariç, hepiniz açsınız. Benden yiyecek isteyin ki sizi doyurayım.

Kullarım! Benim giydirdiklerim hariç, hepiniz çıplaksınız. Benden giyecek isteyin ki sizi giydireyim.

Kullarım! Siz gece-gündüz günah işlemektesiniz, bütün günahları afveden de yalnızca benim. Benden af dileyin ki sizi bağışlayayım.

Kullarım! Bana zarar vermek elinizden gelmez ki, zarar verebilesiniz. Bana fayda vermeye gücünüz yetmez ki, fayda veresiniz.

Kullarım! Evveliniz ahiriniz, insanınız cinleriniz, en müttaki bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümde herhangi bir şey arttırmaz.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz, en günahkâr bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümden en küçük bir şey eksiltmez.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz bir yerde toplanıp benden istekte bulunacak olsalar, ben de her birine istediğini versem, bu benim mülkümden ancak, iğne denize daldırılıp çıkarıldığında denizden ne kadar eksiltebilirse işte o kadar azaltır. (Yani hiç bir şey eksiltmez.)

Kullarım! İşte sizin amelleriniz. Onları sizin için saklar, sonra onları size iâde ederim. Artık Kim bir hayır bulursa Allah’a hamd etsin. Kim de hayırdan başka bir şey bulursa öz nefsinden başka Kimseyi ayıplamasın.”

Saîd İbni Abdülaziz dedi ki, Ebû İdris el-Havlânî bu hadisi rivâyet ettiği zaman dizleri üzerine çöküverdi.

Müslim, Birr 55