No | Hadis Metni | Kaynak |
7307 | Size müjdeler olsun. Ancak Allah'a yemin ederim ki, sizin için (dünyalık) bir şeyin azlığından ziyade çokluğundan korkarım. Yine Allah'a yemin ederim ki, bu hal (Allah ve dinine hizmet) sizde, İran, Rum ve Yemen toprakları feth edilinceye ve siz Şam, Irak ve Yemen'de birer bölük olmak üzere üç bölük oluncaya ve birinize yüz altın (dinar) verildiğinde onu az görerek kendinde öfkelenme hali doğuncaya kadar devam eder. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 1. hadis |
7309 | Müjdeler olsun size, ey ashabı Suffe. Ümmetimden her kim ki, sizin bulunduğunuz hal üzerinde, ona razı olarak sebat ederse, işte o kimse kıyamet gününde Benim arkadaşlarımdan biri olur. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 3. hadis |
7312 | Ey Muhacirinin fıkara topluluğu! Kıyamet gününde tam bir nura mazhar olmakla müjdelenin. Siz Cennete halkın zenginlerinden (kıyamet günüyle), yarım gün evvel gireceksiniz ki, bu dünya senesi ile beşyüz senedir. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 6. hadis |
7313 | Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehlibeytimden bir kişidir. O insanların ihtilaf ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli razıdır. Ve O malı "Sahâhan" olarak taksim eder. Dediler ki: "Sahâhan nedir?". buyurdu ki: "Seviye üzere" demektir. Ve ümmeti Muhammed (s.a.s.)'in kalblerini zenginlikle doldurur ve adaleti onları ihata eder. O kadar ki bir munadiye: "Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin" diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da "Sâdin'e (hazinedara) git, sana versin" der. O da gider ve: "Ben Mehdi tarafından kendisine istediği verilmesi için gönderilen kimseyim" dediğinde hazinedar: "Al " der. O da alır. Fakat aldığını taşımaya gücü yetmez. bunun üzerine taşıyabileceğini alır, fazlasını geri bırakır. O malla çıkar ama sonra pişman olur ve: "Ümmeti Muhammed'den (s.a.s.) nefis cihetinden en aç gözlüsü herhalde benim. Onların hepsi de bu mala davet olundukları halde benden başkası buna icabet etmedi" diyerek aldığı malı iade etmek ister. Hazinedar da: " Biz verdiğimizi katiyyen geri almayız" der. bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. bundan sonraki hayatta ise hayır yoktur. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 7. hadis |
7321 | Kıyamet gününde Allah'ın mahlukatı içinden en çok buğz ettiği kimseler şunlardır: Yalancılar, kibirliler ve din kardeşlerine karşı kalblerinde (gizli) kin besledikleri halde, onlarla buluştuklarında kendilerine (zahiren) iyi muamele yapanlar. Bir de Allah ve Resulüne çağrıldıklarında yavaş davranan, fakat şeytan ve onun emrine çağrıldıklarında ise süratle hareket edenlerdir. | Ramuz el e-hadis, 8. sayfa, 7. hadis |
7335 | Ebu Bekri Sıddık (r.a.) vezirimdir ve Benden sonra ümmetim üzerine halifemdir. Ömer (r.a.) Benim lisanım üzerine konuşur. Ali (r.a.) amcamın oğludur, kardeşimdir, bayrağımın hamilidir. Ve Osman (r.a.) Bendendir ve Ben de Osman (r.a.)'danım. | Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 8. hadis |
7346 | Biraz önce Cibril (a.s) Bana geldi ve: "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn" dedi. Ben de: "Evet, biz Allah'ınız ve ona dönücüyüz. Fakat ne sebeble böyle söyledin Ya Cibril?" dedim. buyurdu ki: "Senin ümmetin, çok değil, Senden az bir zaman sonra fitneye düşecektir." Ben de: "Küfür fitnesi mi, yoksa dalalet fitnesi mi?" diye sordum. buyurdu ki: "bunların hepsi olacak." "Ben onlara Allah'ın kitabını bırakıyorum, bu fitne nereden doğar?" dedim. Dedi ki: "Allah'ın kitabını bırakmaları sebebiyle dalalete düşerler. Ve bu onların Uleması ve Umerası ile başlar. Umera halkın haklarını kendilerine vermez ve aralarında kıtal vaki olur. Ulema da umeranın arzu ve heveslerine tabi olur ve onların dalalette devamlarına sebep olurlar. Sonra da bu hallerinden çekinmezler." Ben de: "Ya Cibril! Onlardan kurtulmak isteyen kimse ne ile kurtulur?" dedim. buyurdu ki: "Çekinmek ve sabır etmekle ki, hakları verilirse alırlar, verilmezse vazgeçerler" | Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 9. hadis |
7357 | Allah, Hz. İbrahim (a.s.)'ı "halil". Hz. Musa (a.s.)'ı "Neciy" ve Beni de "Habib" ittihaz etti. Sonra buyurdu ki: "İzzetim ve Celalim hakkı için Habibimi, halilim ve Neciyyim üzerine tercih ederim." | Ramuz el e-hadis, 11. sayfa, 11. hadis |
7371 | İnsanlar onu tanıyacak diye faciri anmaktan çekiniyor musunuz? Facirden, bulunduğu hal üzere bahsedin ki, insanlar ondan sakınsınlar. | Ramuz el e-hadis, 12. sayfa, 13. hadis |
7384 | Gücünüz yettiği ölçüde zulümden sakının. Zira bir insan kıyamet günü hasenatı ile gelir ve öyle zanneder ki, bir hasenatı onu kurtaracaktır. (O sırada) denir ki: "Filanın senin üzerinde hakkı vardır." bunun üzerine buyurulur ki: "Onun hasenatından silin." Öyle ki, hiçbir hasenatı kalmaz. bunun misali, bir çöle inen yolcuların hali gibidir ki, yanlarında odunları yoktu. O insanlar ateş için odun toplamak üzere dağıldılar. Derledikleri odunları yakıp istediklerini pişirdiler. İşte günahlar da böyledir. (Hasenatı yakar kül eder.) | Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 13. hadis |