No | Hadis Metni | Kaynak |
7367 | Bilir misiniz İzzet ve Celal sahibi Allah'ın gölgeliğine ilk koşacaklar kimlerdir? Şu kimselerdir ki: Hakkı verildiğinde onu kabul ederler. Kendilerinden hak istendiğinde de onu bezlederler (verirler). Ve insanlar için, kendi nefislerine hükmettikleri gibi hükmederler. | Ramuz el e-hadis, 12. sayfa, 9. hadis |
7384 | Gücünüz yettiği ölçüde zulümden sakının. Zira bir insan kıyamet günü hasenatı ile gelir ve öyle zanneder ki, bir hasenatı onu kurtaracaktır. (O sırada) denir ki: "Filanın senin üzerinde hakkı vardır." Bunun üzerine buyurulur ki: "Onun hasenatından silin." Öyle ki, hiçbir hasenatı kalmaz. Bunun misali, bir çöle inen yolcuların hali gibidir ki, yanlarında odunları yoktu. O insanlar ateş için odun toplamak üzere dağıldılar. Derledikleri odunları yakıp istediklerini pişirdiler. İşte günahlar da böyledir. (Hasenatı yakar kül eder.) | Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 13. hadis |
7483 | Aziz ve Celil olan Allah, diğer Peygamberlerden misaklarını aldığı gibi Benden de misak aldı. Meryem oğlu Mesih İsa (a.s.) Beni müjdeledi. Ve Peygamberinizin (s.a.s.) Annesi rüyasında, iki ayağının arasından bir nur çıktığını ve o nur ile Şam'ın köşklerinin aydınlatıldığını gördü. | Ramuz el e-hadis, 20. sayfa, 6. hadis |
7578 | Allah Teala bir kula hayır murad ettiğinde, onun günahının cezasını dünyada acele verir. Allah bir kula da şer murad ederse, günahının cezasını kıyamette verinceye kadar geciktirir. Bu yüzden o kimse de kendi reyini beğenmiş biri (veya yaban eşekleri gibi) olur. | Ramuz el e-hadis, 26. sayfa, 12. hadis |
7736 | Kul kırk yaşına ulaşınca, Allah onu cinnet, cüzzam ve baras gibi üç beladan emin kılar. Kul elli yaşına gelince, Allah ondan hesabı hafifletir. Altmış seneye ulaşınca, Allah onu kendisine inâbe ile rızıklandırır. Yetmiş seneye erişince, gök ehline onu sevdirir. Seksen yaşına gelince, Allah hasenatını sabit kılar ve seyyiatını siler. Kul doksan seneye ulaştığında ise Allah onun geçmiş ve gelecek günahlarını mafiret eder ve kendisini aile halkına şefaatçı kılar ve ona gökten bir münadi şöyle nida eder: "Bu kul dünyada Allah'ın esiridir." | Ramuz el e-hadis, 38. sayfa, 2. hadis |
7844 | Ölü kabre konulduğunda, kendisine güneş batmak üzere imiş gibi temsil olunur ve o doğrulup oturur, gözlerini oğuşturarak şöyle der: "Beni bırakın da namazımı kılayım." | Ramuz el e-hadis, 45. sayfa, 3. hadis |
7965 | Farz namazınızı kıldığınızda arkasından on defa şöyle deyiniz: "Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve Hüve alâ külli şey'in kadîr." Bu takdirde o kimse için bir köle azad etmiş gibi sevap yazılır. | Ramuz el e-hadis, 52. sayfa, 16. hadis |
8148 | Kumar, satranç, tavla ve benzerleri gibi şu bir takım oyunları oynayan kimselere rastladığınızda, onlara selâm vermeyin. Şayet onlar selam vermişlerse selamlarını da almayın. | Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 11. hadis |
8160 | Bir kul mescidde tükürmeğe davranırsa, mescidin duvarları sarsılır. O kimse, bir dalın ateşte yanarkan kıvranması gibi zorlanarak da olsa o tükürüğü yutarsa, Allah o kimseden yetmiş iki hastalığı çıkarır ve yine bu yüzden o kuluna iki milyon hasene yazar. | Ramuz el e-hadis, 65. sayfa, 4. hadis |
8209 | Dört şey kime verilmişse dünya ve ahiret hayırları ona verilmiştir: Lisanı Zâkir (Zikreden dil), Kalbi Şâkir (Şükreden kalb), Belâya sabreden beden, nefsine hıyanetlik etmeyen, efendisinin malını canı gibi muhafaza edip dininde ona yardımcı olan salih kadın. | Ramuz el e-hadis, 68. sayfa, 11. hadis |