No | Hadis Metni | Kaynak |
8251 | İmanın en şereflisi, insanların senden emin olması, İslâm'ın en şereflisi elinden, dilinden başkalarına zarar gelmemesi, hicretin en şereflisi günahları terk, cihadın en şereflisi, hem kendinin, hem hayvanının vurulması, zühdün en şereflisi ise kalbinin nasibinle tatmin edilmiş olmasıdır. Allah'tan istenilecek en şerefli dilek de; din, deünya ve ahiret için âfiyettir. | Ramuz el e-hadis, 72. sayfa, 1. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8616 | Adamın lâyıkıyla müslüman olması için, dili kalbiyle, kalbi diliyle bir olmalı, ameliyle sözü aynı olmalı, komşusu da onun şer ve gailesinden emin olmalıdır. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 1. hadis |
8929 | Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder. | Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis |
10015 | Kalbler dört nevidir: Açık kalb; örtüsü, kılıfı olmayıb parlıyan nurlu bir kandil gibidir. Kılıflı kalb; Kılıfla örtülmüş ve bağlanmıştır. Dışı mühürlüdür. Ters kalb; (Aşağısı yukarı, yukarısı aşağıya gelmiş) yamuk kalb. Kılıfsız olan açık kalbe gelince, bu müminin kalbidir. Onun kandili içindeki iman nurudur. Kılıflı kalb, kafirin kalbidir. (Ne alır ne verir. Ona bir şey işlemez) Ters kalb, (tepesi aşağı olan kalb) münafığın kalbidir. Ki (Hakkı ve tevhidi bilir) ama inkar eder. Yamuk kalbe gelince; içinde imanda, nifakta olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tane gibidir ki, o taneyi iyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. O iki besleyiciden hangisi diğerine galib gelirse kalbde o hakim olur.(İman ile nifakı besliyen şeyler vardır. İmanı Zikir ve Kur'an, nifakı da oyun, eğlence, çalgı ve çağanak besler. Hangisini yenerse o galib gelir. Ya kalb alaşağı olur, ya da nifak körelir.) | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 1. hadis |
10607 | Ölüm meleği, ölmekte olan bir adama geldi. Azasını açtı. Yapılmış bir hayra rast gelmedi. Sonra kalbini açtı. Onda da bir hayır bulamadı. Ağzını açtı, dilini "Lâ ilâhe illallah" der buldu. Bu kelimeyi ihlas sebebiyle o adam mağfirete nail oldu. | Ramuz el e-hadis, 275. sayfa, 12. hadis |
11079 | Hüzne mülazemet edin. Zira bu, kalbin anahtarıdır. Soruldu: "Hüzün nasıl elde edilir?" Buyurdu ki: "Nefislerinizi açıktırın ve susatın. | Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 2. hadis |
11283 | De ki: "Ya Rabbi, kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve nefsi arzularımın şerrinden Sana sığınırım." | Ramuz el e-hadis, 335. sayfa, 10. hadis |
12036 | Bir kimse ibadetini kırk gün Allah için ihlaslı yaparsa, kalbinden diline hikmet çeşmeleri dikilir. | Ramuz el e-hadis, 398. sayfa, 11. hadis |
12207 | Bir kimsenin eli ihsanlı, dili dürüst, kalbi temiz olur ve boğazına ve fercine de sahip olursa o kimse "ilimde râsih" olanlardandır. | Ramuz el e-hadis, 411. sayfa, 5. hadis |