Arama Sonuçları ayağını ayak

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/12212-ayagini-ayak

NoHadis MetniKaynak
10425 Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir.Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis
10541 Geldin. Bana namazdan soruyorsun. Sen daha abdest için yüzünü yıkadığında, günahların, gözünün kirpiklerinden dökülür. İki elinin bileklerini yıkadığında, günahların tırnaklarından dökülür. Başını mesh ettiğinde, günahların başından dökülür. ayaklarını yıkadığında, günahların, iki ayağının tırnaklarından dökülür. (Namazın sana cabaya kalır)Ramuz el e-hadis, 270. sayfa, 11. hadis
12397 Bir kimse, bir borcu ödeyecek veya bir ganimeti ihya edecek bir şefaatte (yardımda) bulunsa, ayakların kaydığı günde (sıratta) Allah (z.c.hz.) onun iki ayağını sabit kadem eder.Ramuz el e-hadis, 425. sayfa, 3. hadis
12652 Bir kimse bir mazlumla onun hakkını alıncaya kadar yürürse, ayakların kaydığı günde Allah Teala onun iki ayağını sabit kılar.Ramuz el e-hadis, 444. sayfa, 10. hadis
13183 Sizden biri sırt üstü yatıp ta ayağını ayak üzere atmasın.Ramuz el e-hadis, 488. sayfa, 6. hadis
13529 Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis