Arama Sonuçları yol üzerinde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/31838-yol-uzerinde

NoHadis MetniKaynak
7331 Adem oğlunda üçyüz altmış mafsal vardır. Hergün her mafsal için sadaka vardır. Denildi ki: "Ya Resulallah buna kim güç yetirebilir?" Buyurdu ki: "Kişinin kardeşine söylediği güzel bir söz sadakadır. Keza kişinin bir hususta kardeşine yardımı sadakadır. İçirdiği bir içim su sadakadır. yol üzerinden eza verecek bir şeyin giderilmesi de sadakadır. (İki rek'at duha namazı bunu karşılar)Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 4. hadis
7384 Gücünüz yettiği ölçüde zulümden sakının. Zira bir insan kıyamet günü hasenatı ile gelir ve öyle zanneder ki, bir hasenatı onu kurtaracaktır. (O sırada) denir ki: "Filanın senin üzerinde hakkı vardır." Bunun üzerine buyurulur ki: "Onun hasenatından silin." Öyle ki, hiçbir hasenatı kalmaz. Bunun misali, bir çöle inen yolcuların hali gibidir ki, yanlarında odunları yoktu. O insanlar ateş için odun toplamak üzere dağıldılar. Derledikleri odunları yakıp istediklerini pişirdiler. İşte günahlar da böyledir. (Hasenatı yakar kül eder.)Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 13. hadis
9019 Siz mansur ve muzaffer olacaksınız. İsabetli yol üzerindesiniz. Siz ganaime, şarkla garbın futuhatına erişeceksiniz. Sizden herhangi biriniz buna ulaşırsa, Allah'tan korksun. (Takvayı elden bırakmasın) Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker yapsın ve sılai rahimde bulunsun. Akrabalık bağlarını birleştirsin. Kim kasten Bana yalan isnad ederse ateşteki yerine hazırlansın.Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 5. hadis
9172 Siz bu gün Rabbınızdan gelen açık beyyine (delil) üzerindesiniz. Marufu emir ve Münkerden nehy ve Allah yolunda cihad ediyorsunuz. Sonraları sizin aranızda iki sarhoşluk zuhru edecek. Cehalet sarhoşluğu ve yaşama sevgisi. Bu sebeble haliniz değişecek ve marufu emretmiyecek ve münkerden nehyetmiyecek ve Allah yolunda cihadda bulunmıyacaksınız. İşte o günde Kitap ve Sünnete tutunanlar için elli sıddık ecri vardır. Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bizden mi yoksa onlardan mı?" Buyurdu ki, hayır, bilakis sizden.Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 6. hadis
9242 İnsanların hayırlıları ile şerlilerini size haber vereyim mi? İnsanların hayırlıları öyle kimselerdir ki; ölüm, atının sırtında, yahud devesinin üzerinde veyahutta ayaklarının üzerinde iken, ona gelinceye kadar Allah yolunda çalışır. İnsanların şerlisi ise; o kimsedir ki, hakikaten facir ve çok cüretkardır. Allah'ın kitabını okur da, onun buyruklarından hiç birine uymaz.Ramuz el e-hadis, 163. sayfa, 3. hadis
9342 Geceleyin yol üzerinde istirahat etmekten ve namaz kılmaktan sakının. Zira yollar, geceleyin yılanların ve yırtıcıların sığındığı yerlerdir. Bir de yolların üzerini kazai hacetle kirletmeyin. Zira bi laneti celbe sebeb olur.Ramuz el e-hadis, 175. sayfa, 9. hadis
10564 Cehennem dünyayı ihata eder. Ve Cennette onu ihata eder. Onun için sırat, Cehennemin üzerinde Cennete yol olmuştur.Ramuz el e-hadis, 272. sayfa, 6. hadis
10995 Allah Teala temsil getirdi ki, bir doğru yol o yolun iki tarafında iki sur var. Onlarda açık kapılar ve o kapılar üzerinde sarkıtılmış perdeler var. O doğru yolun giriş kapısının üzerinde bir davetçi var ki şöyle bağırır: "Ey insanlar hepiniz bu yola girin, sapmayın." yolun üstünde diğer bir davetçi de, bir kimse bu perdelerden birisini açmak istediği zaman der ki: "Sakın o perdeyi açma. Eğer onu açarsan harama girersin." İşte bu doğru yol islamdır. İki tarafındaki surlar, Allah'ın hudutlarıdır. Açık kapılar Allah'ın haram kıldıklarına açılır. Bu yolun başındaki davetçi, Allah'ın kitabıdır. yolun üstünden davet eden diğeri ise her müslümanın kendi kalbindeki Allah öğütçüsüdür.Ramuz el e-hadis, 310. sayfa, 13. hadis
13459 Nâ hak yere öldürülen adam, kıyamette yol üzerinde oturtulur ve katili geçerken onu yakalar ve der ki: "Yarabbi bu adam benim oruç ve namazımı kesti." Sonra katil de, ona emir veren de azab olunur.Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 8. hadis
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48