Arama Sonuçları şerrin Bana

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/47144-serrin-Bana

NoHadis MetniKaynak
7342 Cibril (a.s.) Bana geldi: "Ya Muhammed (s.a.s.) hasta mısın? dedi. "Evet" dedim. "Allah adıyla başlar. Sana eza veren her şeyden, her bir nefsin şerrinden ve hased eden gözden Seni korumasını Allah'dan dilerim. Allah adıyla başlar, Seni korumasını dilerim. Sana şifa verecek olan Allah'dır" dedi.Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 5. hadis
9271 Cebrail (a.s)'ın, şifa için, Bana okuduğu bir duayı Ben de sana okuyayım mı? Şöyle dersin: "Bismillahi urkîke Vallahü yeşfike min külli dâin ye'tike min şerrin neffâsâti fil ukadi ve min şerri hâsidin ize hased." Bunu üç defa okursun. (Allah'ın adıyla şifa bulman için sana okuyorum. Düğümlere üfürenlerin şerrinden, hasedini ortaya koyduğunda hasedcinin şerrinden, sana gelen her derdden ancak Allah sana şifa verir.)Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 1. hadis
11239 Cibril (a.s.) Bana şöyle dedi: "Aziz ve Celil olan Allah buyurdu ki: Ya Muhammed (s.a.s.) Bana iman edip de kadere, hayır ve şerrin Benim takdirimle olduğuna iman etmiyen, Benden başka Rab arasın."Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 8. hadis
13479 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ey Adem oğlu, ne ile insafa geleceksin? Ben sana nimetlerimle sevgimi izhar ediyorum. Sen ise isyanlarınla Beni gazablandırıyorsun. Benim hayrım sana iniyor, senin şerrin ise Bana yükseliyor. Bir kerim melek her gün ve her gece Bana senden çirkin bir amel getiriyor. Ey Adem oğlu, biri senin vasfını, senin olduğunu bildirmeyerek saysa ilk kızan sen olursun.Ramuz el e-hadis, 515. sayfa, 9. hadis
13596 Yeni bir elbise giydiğinde onu gömlek, imame yahud rida diye adıyla anar sonra şöyle derlerdi: "Allahümme lekel hamdü, ente kesevtenîhi, es'elüke min hayrihî ve hayri mâ suni'a lehû, ve eûzubike min şerrihi ve şerri mâ suni'a lehû": (Allahım Hamd sana mahsustur. Bunu Bana Sen giydirdin. Onun hayrını ve onunla yapılanın hayrını Senden niyaz ederim. Onun şerrinden ve onunla yapılan şeyin şerrinden de Sana sığınırım)Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 15. hadis
14278

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:

Ey Muhammed, Bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam: Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam: Şimdi de imanı anlat Bana, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu.

Adam tekrar:

Doğru söyledin, diye tasdik etti ve: Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.

Adam yine:

Doğru söyledin dedi, sonra da: Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi.

Adam:

O halde alâmetlerini söyle, dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Annelerin, kendilerine câriye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle yarışmalarıdır ” buyurdu.

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben: Allah ve Resûlü bilir, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu.
Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9