No | Hadis Metni | Kaynak |
7500 | Bir adam kabrine konulduktan sonra yanına iki melek geldi. Ve ona: "Biz sana şiddetli Bir darbe vuracağız" dediler. Ve vurdular da. Bundan dolayı adamın kabri ateşle doldu. Ayılıncaya kadar melekler onu bıraktılar. Adam ayılıp da korkusu gidince meleklere dedi ki: "Neden bana vurdunuz?" Bunun üzerine melekler: "Sen temiz olmadığın halde namaz kılmıştın ve mazlum Bir adama rastladığın halde ona yardım etmemiştin" dediler. | Ramuz el e-hadis, 21. sayfa, 7. hadis |
7538 | Kişi Bir kavme geldiğinde kendisine "Merhaba" (yerin geniş olsun) denirse, kıyamet günü Rabbına kavuştuğu günde kendisine "Merhaba" denir. Kişi gene Bir kavme geldiğinde ona "Kahtan" (şiddet darlık sana olsun) denirse, kıyamet gününde ona "Kahtan" denir. | Ramuz el e-hadis, 24. sayfa, 2. hadis |
7589 | Allah Teala, emrini vayhetmek murad ettiği zaman, o vahyi tekellüm eder. Vahyi tekellüm ettiğinde, Allah Teala'nın korkusundan gökleri şiddetli Bir sarsıntı alır. Gök ehli bunu duyunca hepsi Birden düşüb secdeye kapanırlar. Başını secdeden ilk kaldıran Cebrail (a.s.) olur. Allah Teala dilediği vahyini Cebrail (a.s.)'a bildirir. Cebrail (a.s.) da o vahyi meleklere intikal ettirir. O her semaya uğradıkça gök ehli ona sorar: "Rabbımız ne buyurdu" Cebrail (a.s.) da: "Rabbımız hak olanı buyurdu. O pek yüce ve büyüktür" der. Bunun üzerine gök ehlinin hepsi Cebrail (a.s.)'ın söylediği gibi söyler. Cebrail (a.s.) emrolunduğu ilahi vayhi böylece semadan yere getirir. | Ramuz el e-hadis, 27. sayfa, 9. hadis |
7592 | Allah, yumuşaklık ihtiva eden Bir emri, mukarrebin olan meleklere vahyetmek murad ettiğinde onu Farsça, vahyeder. Şiddet ihtiva eden Bir emri vahyetmek dilediğinde ise, onu açık Bir Arapça ile bildirir. | Ramuz el e-hadis, 27. sayfa, 12. hadis |
7631 | Açlık şiddetlendiği zaman, sana düşen Bir parça ekmek ve Bir kırba su ile yetinmen ve "Dünya ve ehli için helak" demendir. | Ramuz el e-hadis, 30. sayfa, 9. hadis |
8060 | Kıyamet günü olduğunda "Valiyi getirin" diye emrolunur. Ve o Cehennem köprüsü üzerinde durdurulur. Allah, köprüye emreder ve köprü şiddetle sarsılır. Öyle ki, o valinin her kemiği yerinden ayrılır. Sonra Allah o kemiklere emreder de onlar da yerlerine gelir. Sonra da Allah valiyi sorguya çeker. Eğer o Allah'a muti Bir kimse idiyse onu geçirir ve onun ecrini iki misline çıkarır. Şayet asi Bir kimse idiyse köprü yarılır ve o Cehennemin içine yetmiş yıl düşer. | Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 15. hadis |
8105 | Günahların çok olduğunda, su üzerine su içir (veya gözyaşı dök). Böyle yaparsan günahların, şiddetli Bir rüzgarın ağaç yapraklarını dökmesi gibi, dökülür. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 16. hadis |
8243 | Belâsı en şiddetli olan Peygamberlerdir. Ondan sonra derece derece dininin kuvveti derecesinde olur. Bir kimse dininde ne kadar selâbetli ise belâsı da o derece şiddetli olur. Belâ insanın yakasına o kadar yapışır ki, üzerinde Bir günahı yok halde gezesiye kadar. | Ramuz el e-hadis, 71. sayfa, 9. hadis |
8568 | Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde şiddetsiz, yüksek Bir nida ile şöyle nide eder: "Ey kullarım! Ben ki Benden başka Rabbınız yok. Ben Erhamürrahiminim. Ahkemül Hakiminim, Esraül Hasibinim (Hesabları çabuk görenim). Korkmayın, mahzun da olmayın hüccetlerinizi hazırlayın. Cevaplarınızı çabuk verin. Şüphesiz siz mes'ulsünüz ve sorguya çekileceksiniz. Ey Melekler! Kullarımı hesap vermek üzere, parmaklarının ucunda saf halinde dizin." | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 1. hadis |
8630 | Rıfk (mülâyim olmak) ve rıfk ile muamele etmek uğurluluk, şiddetle muamele etmek de uğursuzluktur. Cenabı Hak Bir evin hayrını murad ettiğinde, onlara rıfk kapısını açar. Rıfk nerede bulunursa orasını zinetlendirir. Şiddet ise orası için leke olur. | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 3. hadis |