Arama Sonuçları yüksek sesle

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/3789-yuksek-sesle

NoHadis MetniKaynak
7740 Bir kimse binasını yedi veya dokuz zir'a (arşın) yüksekliğinde yaptığında, gökten bir münadi ona şöyle seslenir: "Ey fasıkların en fasıkı, bununla nereye gidiyorsun?Ramuz el e-hadis, 38. sayfa, 6. hadis
7878 Bir kimseyi mescidde bir şey satarken veya satın alırken görürseniz: "Allah senin ticaretinde kazanç vermesin" deyiniz. Ve yine bir kimseyi mescidde yüksek sesle kaybettiği şeyi aradığını gördüğünüzde de: "Allah sana onu döndürmesin" deyiniz.Ramuz el e-hadis, 47. sayfa, 1. hadis
8485 Allah (z.c.hz.) şu üç şeyi mekruh kıldı: Kur'an okurken konuşmayı, yüksek sesle dua etmeyi, Secdede dirsekleri yere yapıştırmayı.Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 2. hadis
9434 Ey kayıbını ilan eden kimse! Onu bulmak sana nasib olmasın. Camiler, bunun için inşa edilmedi. (Kayıbını yüksek sesle mescidde ilan eden bir kimse için bu hadis buyurulmuştur.)Ramuz el e-hadis, 185. sayfa, 2. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32