Hadis Metni:
Ebû Muhammed Hasan İbni Ali İbni Ebû Tâlib radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den:
“Şüpheliyi bırak, şüphe vermeyene bak. Zira gönül, (sözde ve işde) doğrudan huzur, yalandan kuşku duyar” buyurduğunu belledim.
Ravi: Hasan İbni Ali İbni Ebû Tâlib
Kaynak: Tirmizî, Kıyâmet 60
Açıklama:
Ahmed İbni Hanbel’in Müsned’inde yer alan rivayete göre Hz. Hasan’a, “Hatırında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den ezberlediğin neler var?” diye sormuşlar. O verdiği cevapta bu hadîs-i şerîfi de zikretmiştir.
594 numarada tekrarlanacak olan hadis, genel bir kural olarak “şüphe veren şeyi şüphe vermeyenle değiştirmeyi” öğütlemektedir. Şüphe veren ile vermeyeni tayin işinde ölçü, müslümanın gönlüdür. Çünkü kalp, doğrudan tatmin, yalandan tedirgin olur.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den zayıf bir sened ile rivayet edilen bir başka hadiste:
Eli kalp üzerine koyup kalp atışlarını dinlemek, günümüzdeki “yalan makinası” uygulamasını andıran psikoljik bir yöntemdir.
Diğer taraftan, iman kesinlik (yakîn) ister. İmandan kaynaklanan söz ve davranışların da doğru ve kesin olması gerekir. Kuşkulu ve tereddütlü işler yapmak, bir başka hadiste belirtildiği üzere (bk. 589. hadis), yasak bölge yakınında gezinmektir. Her an harama düşme tehlikesi ile başbaşa olmak demektir.. Oysa “Korkulu rüya görmektense uyanık durmak yeğdir.” Şüpheli şeyleri terketmek, bir çok sıkıntıdan peşinen kurtulmak demektir.
Helâl ve haram şuuru, şüphelilere karşı gösterilecek dikkatli tavırlarla canlı tutulabilir. Özellikle haram sınırlarının hızla yok edildiği günümüzde bu konu daha bir nezâket ve ehemmiyet kazanmıştır. Şüphelileri terketmek, müslümanı günah işlemiş olma ihtimalinin kahredici endişesinden kurtaracaktır.
Etiketler: