No | Hadis Metni | Kaynak |
8173 | Sizden birinin kabına sinek düştüğü zaman o sineği ona batırsın (sonra çıkarıp atsın). Zira onun iki kanadından birinde zehir, diğerinde şifa vardır. Ve böylece şifası zehirini yok eder. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 4. hadis |
8174 | Bir vartaya düştüğünde: "Bismillâhirrahmanirrahim velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil Azim." de. Zira Allah Tealâ onun sebebiyle belâ nevilerinden dilediğini senden kaldırır. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 5. hadis |
8233 | Hayvanlara salim olarak binin ve salim olarak inin. Ve hayvanları yollarda konuşmak için kürsü ittihaz etmeyin. Nice binilenler vardır ki, binenden hayırlıdır. Zira onlar Allah'ı daha çok zikrederler. | Ramuz el e-hadis, 70. sayfa, 11. hadis |
8374 | Cennetin dikilecek ağaçlarını çok ekin. Zira onun suyu tatlı, toprağı güzeldir. onun ağaçlarından olan "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh"ı çoğaltınız. | Ramuz el e-hadis, 80. sayfa, 11. hadis |
8385 | Ekmeğe hürmet ediniz. Zira Allah ekmeği mükerrem kılmıştır. Kim ki ekmeğe hürmet ederse, Allah ona bereket verir ve onu zelil kılmaz. | Ramuz el e-hadis, 81. sayfa, 4. hadis |
8393 | Elbiseleriniz arasında beyaz olanını giyin. Zira içlerinde hayırlısı budur. Ölülerinizi de beyazla kefenleyin. En iyi sürme de ismittir. onunla sürmelenin. Gözünüzü cilâlar, kirpiklerinizi uzatır. | Ramuz el e-hadis, 81. sayfa, 12. hadis |
8431 | Kendileriyle oturduğunuz ve ilim aldığınız kimselere bakınız. Zira ahir zamanda şeytanlar insan şeklinde temessül edecekler. Onların yanlış hadis uyduracakları endişesiyle memleketini, ismini, babasının ismini, aşiretini tahkik edin. Ayrıldığında onu kaybedersiniz. | Ramuz el e-hadis, 84. sayfa, 11. hadis |
8758 | Yılan taifesi cindendir. Biriniz onu (evde) görünce (Nuh a.s'ın ahdini koyarak) üç defa üzerine yürüsün. Gene gelirse öldürsün. Zira o şeytandır. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 15. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8944 | Her şeyin tövbesi vardır. Fena ahlak sahibinin yoktur. Zira o kimse günahtan tövbe etmez de, onu daha şiddetle işler. | Ramuz el e-hadis, 128. sayfa, 10. hadis |