Arama Sonuçları yetmiş iki

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1064-yetmis-iki/20

NoHadis MetniKaynak
12147 Bir kimse nâçar kalmış birine yardım ederse, kendisine yetmiş üç mağfiret yazılır. Birisi dünya işlerinin hepsini ıslah eder, yetmiş ikisi ise kıyamet günü Allah yanında ona derece olur.Ramuz el e-hadis, 407. sayfa, 2. hadis
12313 Bir kimse ümmetim için umuru diniyesine fayda verecek kırk hadis hıfzederse, o kimse kıyamet gününde alimler zümresinden baas olur. Alimin abid üzerine üstünlüğü yetmiş derecedir. Her iki derece arasını da Allah bilir.Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 1. hadis
12577 Bir kimse bir din kardeşinin dünya hacetlerinden bir hacetini görürse, Allah (z.c.hz.) onun yetmiş iki hacetini görür ki, en kolayı mağfirettir.Ramuz el e-hadis, 439. sayfa, 3. hadis
13419 Mü'min Cennette yetmiş iki zevce ile tezevvüc eder. yetmişi Cennet, ikisi de dünya kadınlarındandır.Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 10. hadis
13450 Muhafaza meleklerinin duymadığı "Zikri hafi", duyduğu zikir üzerine yetmiş bu kadar kat üstündür.Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 11. hadis
14292

Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“(Geçmiş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üçbeş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; (çok) büyük bir karaltı. ‘İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler.”

(İbni Abbas diyor ki) Söz buraya gelince Peygamber aleyhisselâm kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişinin kimler olabileceği hakkında konuşmaya başladılar: Kimileri, “Bunlar peygamberin sohbetinde bulunanlar olmalıdır” derken, kimileri, “Bunlar İslâm geldikten sonra doğup, şirki tanımamış olanlardır” dediler. Daha başka birçok görüş ileri sürenler oldu.

Onlar bu meseleyi tartışırken Peygamber aleyhisselâm çıkageldi.

“Ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu. Hesapsız-azabsız cennete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler.

Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

“Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu.

Ukkâşe İbni Mihsan yerinden fırladı ve:

Beni de onlardan kılması için Allah’a dua et (Yâ Resûlallah)! dedi.

Peygamber aleyhisselâm da:

“Sen onlardansın!” buyurdu. Sonra bir başka kişi daha kalktı ve: Beni de onlardan kılması için dua buyur, dedi.

Peygamber aleyhisselâm bu defa:

“Fırsatı değerlendirmekte Ukkâşe senden önce davrandı” buyurdu.
Buhârî, Tıb 1, Rikak 50, Libâs 18; Müslim, Îmân 374. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 16