No | Hadis Metni | Kaynak |
13411 | Bu kabilenin ehlinden, Cehenneme Allah'dan başkasının sayamayacağı kadar insan girer. Allah'a isyanları, Ona masiyete cüretleri ve taatına muhalefetleri sebebiyle. Bunlar Cehenneme girer de Bana şefaat etmem izni verilir. Ve Ben Allah'a ayakta iken onu sena ettiğim gibi secde ederek de sena ederim. O zaman denilir ki: "Kaldır başını, iste verilsin o, şefaat dile, şefaatin kabul olunsun." | Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 2. hadis |
13413 | Maruf (hayır) yüz kişinin elinde dolaşır. Bunda en sonuncusunun da birincisi kadar nasibi olur. | Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 4. hadis |
13422 | Allah (z.c.hz.) şu dört geceye hayır bezl eder. Kurban bayramı, Ramazan bayramı, Şabanın yarı gecesi ki onda eceller, rızıklar yazılır ve hacda yazılır. Bir de arefe gecesi, Ezana kadar. | Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 3. hadis |
13427 | Ehli Cehenneme uyuzluk musallat kılınır. Kemikleri görününceye kadar kaşınırlar. Ve derler ki: "Bu bize ne sebeble musallat kılındı?" Denilir ki: "Ehli imana, ezanız sebebiyle" | Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 8. hadis |
13440 | Cehennemde günahkarlar imanlarının noksanı kadar, azab olunur. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 1. hadis |
13442 | İnsanlar kıyamet gününde terlerler. Öyle ki yerde yetmiş arşın ter gider ve onları kulaklarına ulaşıncaya kadar gemler ve gömer. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 3. hadis |
13449 | Müezzin sesinin ulaştığı her yaş ve kurunun onu işitip icabet ettiği yere kadar af olunur. Ona onunla beraber namaz kılanın sevabının misli de vardır. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 10. hadis |
13452 | Kur'an'a sahip olana, Cennete girdiğinde, "Oku ve yüksel" denir. O da yanındaki son Kur'an ayetini okuyuncaya kadar okur ve her ayetle bir derece yükselir. | Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 1. hadis |
13457 | Bir kimsenin önünde, semerlerin arkasındaki ağaç parçası kadar sütre olmazsa, kadın, merkeb ve siyah köpek geçmesi namazını bozar. Denildi ki: "Siyah köpeğin durumu, kırmızıya göre neden böyle?" Buyurdu ki: "Siyah köpek şeytandır." | Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 6. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |