Arama Sonuçları zaman bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/11489-zaman-bir/130

NoHadis MetniKaynak
9063 Eğer namaz hakkında yeni emir olsaydı haber verirdim. Ben de beşerim, sizin unuttuğunuz gibi bende unuturum. Unuttuğum zaman bana hatırlatın. Sizden biriniz namazda şüphelenirse doğruyu araştırsın, onun üzerine tamamlasın, sonra sehiv secdesi yapıp selam versin.Ramuz el e-hadis, 139. sayfa, 14. hadis
9075 Ahir zamanda ümmetim üzerine şiddetli bir bela zuhur eder. Bundan ancak iki sınıf kurulur: biri Allah'ın dinini tanır ve onun için lisan ve kalbi ile mücadele eder. İkinci ise dinini anlamış, dinlemiş ve tasdik etmiştir. (Yani cahil kalanlar bu belada tehlikededir)Ramuz el e-hadis, 141. sayfa, 1. hadis
9078 İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, faiz yemeyen adam kalmaz. Onu yemese bile kendisine tozu isabet eder.Ramuz el e-hadis, 141. sayfa, 4. hadis
9092 Nuh (a.s.)'dan sonra hiç bir Peygamber olmadı ki, kavmini Deccal ile korkutmuş olmasın. Şüphesiz Ben de sizi onunla korkutuyorum. Olur ki, Beni görüp sözümü işitenlerden ona yetişen bulunur. Ashab dediler ki: "O zaman kalblerimiz hasıl olur? Buyurdu ki, şimdiki gibi veya daha hayırlı.Ramuz el e-hadis, 143. sayfa, 1. hadis
9108 Ben sizin önünüzden "Havza" varıp, sizi arayacağım. Kim ki Beni orada bulur ve Havzı kevserden içerse bir daha susamaz. Öyle kimseler gelecek ki, Ben onları, onlar da Beni tanıyacak. Fakat kendileriyle aramız açılacak. Soracağım. Niye böyle? Denilecek ki: "Onlar senden sonra yaramaz işler yaptılar?" O zaman Ben onlara sahip çıkmıyacak ve benden sonra (dini) değiştirenlere "uzak , uzak olun" diyeceğim.Ramuz el e-hadis, 145. sayfa, 2. hadis
9124 Rabbimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istedim. Onu bana verdi. Ve istedim ki harici düşmanla mahv etmesin. Onu da verdi. Ve yine istedim ki onlar birbirlerinden ayrılmasın ve birbirlerini vurmasın. Onu bana vermedi. O zaman Ben, ya humma ya taun, ya humma ya taun, ya humma ya taun olsun istedim.Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 1. hadis
9152 (birisi sordu: Hangi sadaka sevap bakımından büyüktür?) Sen genç, sıhhatlı, paraya kıyamazken, paranın yokluğunda fakirliğe düşeceğinden korktuğun, ölümü hiç düşünmediğin zaman verdiğin sadaka (Sevab bakımından) büyüktür.Ramuz el e-hadis, 150. sayfa, 10. hadis
9171 Ben oruç tutarım ve iftar ederim. Namaz kılarım ve uyurum. Her amelin bir şevkli zamanı ve her şevkin de bir fetrek (durgunluk) zamanı vardır. Kimin fetreti sünnete yönelik olursa doğruyu bulmuştur. Kimin fetreti bunun dışına olursa dalâlete düşmüştür.Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 5. hadis
9198 Size Allah'dan korkmanızı ve Habeşli bir köle bile üzerinize emir yapılsa onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Muhakkak ki, sizden biri Benden sonra yaşarsa, çok ihtilaflar görecektir. İşte o zaman Benim sünnetime ve Mehdi ve Raşidîn olan hulefanın sünnetine uyun. Onlara tutunun. Hem de can havliyle, azı dişlerinizle ısırır gibi. İşlerin, muhdes olanlarından sakının. Zira, her ihdas olunan bidattir. Her bid'atte dalalettir. (Her dalalette cehennemdedir.)Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 5. hadis
9226 Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir.Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis