No | Hadis Metni | Kaynak |
8542 | Allah (z.c.hz.) üç kimseyi sever, üçüne de buğz eder. Sevdikleri kimseler: Fisebillâh gaza eden, sabırla ve ihtisapla (ecrini ümid ederek) ölünceye kadar harp eden; Eza eden komşusuna, Allah onu, elinden kurtarıncaya kadar sabreden; Bir cemaatle sefere çıkan, geceleyin uyku bastırıp inip uykuya yattıklarında kalkıp temizlenen ve Allah'dan ümid ve korku ile namaz kılan. Buğz ettiği kimseler ise: Başa kakıcı, hasis; Böbürlenen kibirli kimse; Çok yemin eden tacir. | Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 1. hadis |
8857 | Ehli Cehennemin o kısmı ki, Allah onları oradan çıkarmaz. Bunların yaşayışı ne ölüm, ne de hayattır. Allah'ın çıkarmak istedikleri ise, kömür haline gelinceye kadar öldürülür. Sonra çıkarılır. Cennet ırmağında tekrar canlandırılır ve sel yataklarında biten tohumlar gibi biterler. Cennettekiler onlara "cehennemlikler" diye hitab ederler. Bunlar da yalvarırlar. Allah da bu ismi onlardan kaldırır. | Ramuz el e-hadis, 119. sayfa, 1. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9609 | Evden evvel komşu, yoldan evvel refik ve göçten evvel azık. | Ramuz el e-hadis, 199. sayfa, 10. hadis |
9610 | komşu altmış eve kadardır. Sağından solundan, arkasından ve önünden (4 taraftan) | Ramuz el e-hadis, 199. sayfa, 11. hadis |
10087 | Medine Benim hicret ettiğim yerdir. Arzda yatacağım yerdir. Ümmetim üzerine komşularıma (ensara) yardım borçtur. Kebairden sakındıkları müddetçe. Kim bunu yapmazsa Allah ona Cehennem ehlinin irinlerinden akan sudan içirir ve onu perişan eder. | Ramuz el e-hadis, 233. sayfa, 13. hadis |
10394 | Devamlı ikamet yerinizdeki kötü komşudan Allah'a sığının. Zira, çöldeki komşu senden ayrılır gider. | Ramuz el e-hadis, 255. sayfa, 2. hadis |
10610 | komşu hakkı dört taraftan kırk evdir. Şöyle, şöyle, şöyle, şöyle sağdan, soldan, önden ve arkadan. | Ramuz el e-hadis, 275. sayfa, 15. hadis |
11891 | Hiç bir müslüman yoktur ki, ölür ve yakın komşularından dört ev halkı "hayrından başka bir şey bilmiyoruz" derlerse, Allah (z.c.hz.): "Ben de onun hakkındaki bildiğinizi kabul ettim ve bilmediklerinizi de mağfiret ettim" demesin, olmaz. | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 8. hadis |
12809 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, bir kulun kalbi selimi olmadıkça müslüman kalamaz, ve komşusu "baikasından" emin olmıyan adam layıkile müslüman olamaz. Denildi ki "baikası nedir?" Buyurdu ki, şerri ve zulmüdür. | Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 3. hadis |