No | Hadis Metni | Kaynak |
11489 | Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. Seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, Seninle alırım, seninle veririm. Seni hesaba çeker, muhatab ederim. sevab sana, ceza da sana. Sana en büyük ikram da "Sabır" dır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis |
11520 | Bir adam anasından doğduğu andan ölene kadar, yüzünün üstünde süründürülerek Allah'a taat yolunda ihtiyarlasa, kıyamet günü bunu azımsardı ve ecir ve sevabını artırmak içi dünyaya geri gönderilmeyi isterdi. | Ramuz el e-hadis, 356. sayfa, 1. hadis |
11530 | Bir sadaka yetmiş bin kişinin elinden geçse, en sonu ile en evvelinin sevabı aynı olur. | Ramuz el e-hadis, 356. sayfa, 11. hadis |
11628 | Amelinin sevabını almayan kimse yoktur, alanlar aldığı ile kaldı. Ensar müstesna. Zira onların ki Aziz ve Celil olan Allah'a aittir. | Ramuz el e-hadis, 365. sayfa, 8. hadis |
11718 | Allah bir kula bir nimet verirde, o kul da "Elhamdülillah" derse, nimetin şükrünü eda etmiş olur. Eğer ikinci defa söylerse sevabı tazelenir. Üçüncü defa söylerse, Allah onun günahlarını mağfiret eder. | Ramuz el e-hadis, 372. sayfa, 7. hadis |
11808 | Bir müslümana bir musibet isabet ederde o mahzun olur ve "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn" derse, Allah meleklere şöyle buyurur: "Ben onun yüreğini sızlattım, o sabırla karşıladı ve sevap umdu, onun sevabını Cennet kılın." Ve o kimse musibeti hatırlayıp o sözü her defasında tekrar ederse, Allah da ona ecrini yeniler. | Ramuz el e-hadis, 380. sayfa, 6. hadis |
11811 | Müslümanlardan iki kişi (ana-baba) aralarında iki veya üç çocuk ölsün de, o ikisi de sevab umsunlar ve sabretsinler, sonra da Cehennem görsünler, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 380. sayfa, 9. hadis |
11838 | Hiç bir genç yoktur ki, dünyanın lezzetini ve lehvini terk etsin ve gençliğinde Allah'ın ibadetiyle meşgul olsun da, Allah ona yetmiş iki sıddık sevabı vermesin. Allah Teala ona şöyle buyurur: "Ey şehvetini terk eden, gençliğini Benim için harcayan genç, sen Benim indimde meleklerimin bazısı gibisin." | Ramuz el e-hadis, 383. sayfa, 2. hadis |
11875 | Oruçlu olarak sabahlayan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünya göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiyakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veya tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11903 | Müslüman iki kişi yoktur ki aralarında buluğa ermemiş iki veya üç çocuk ölsünde onlar da sevab umsunlar ve sabretsinler de, ebeden Cehennemi görsünler, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 8. hadis |