No | Hadis Metni | Kaynak |
8467 | Allah (z.c.hz.) bu cemiyetinizde size büyük bir lütufta bulundu. Sizin günahkârlarınızı iyilerinize bağışladı. İyilerinize istediğini verdi. Ve buyurun (Arafat'tan) dönelim dedi. | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 8. hadis |
8470 | Allah (z.c.hz.) güzeldir, güzelleri sever. Bir kula nimet verdiğinde eserinin üzerinde görülmesinden hoşlanır. Fakirken veya fakir değilken bir kimsenin fakirliğini ortaya çıkarmasını sevmez. Kibir, Halıkı üzer ve mahlûkatı kızdırır. | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 11. hadis |
8484 | Allah (z.c.hz.) hayayı ona ayırdı. Birini erkeklere, dokuzunu kadınlara verdi. Böyle olmasaydı kadınlar, erkeklerinizin ayakları altında, hayvanlarda olduğu gibi, dökülürledi. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 1. hadis |
8637 | Selâm, Allah'ın isimlerinden bir isimdir. Arza sunulmuştur. Aranızda Selâmı ifşa ediniz. Bir adam bir kavme selâm verdiğinde, alırlarsa verenin kazancı, alanlardan daha fazla olur. Şayet o Selâmı almazlarsa onu daha hayırlı bir kavim alır. (Melekler) | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 10. hadis |
8719 | Allah'dan ötürü birbirlerine sevgisi olanlar, kırmızı yakuttan bir kule üzerinde bulunurlar. O kulenin üzerinde 70,000 köşk mevcuttur. Onlar yukarıdan Cennete baktıklarında yüzlerinin ışığı, güneşin dünyaya verdiği ışık gibi olur. Cennet ehli "Haydi onları seyredelim" diye seyre çıkarlar. Onların üzerlerinde yeşil sündüsten elbiseler ve alınlarında da: "bunlar Allah uğrunda birbirini sevenlerdir" diye yazılır. | Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 3. hadis |
8774 | İbrahim (a.s.) lraklılar hakkında beddua etmek istedi. Allah buyurdu ki: "Yapma, Ben onlara ilim ve kalblerine merhamet verdim." | Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 5. hadis |
8952 | Aldığı da Allah'ındır, verdiği de. Her şey onun indinde muayyen bir müddetledir. Ona (o hanıma) taziyede bulununuz. Sabır etsin, ecrini görecektir. (Kerimesi Zeynep (r.anha)'nın çocuğunun ölmek üzere bulunması sırasında bu hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 6. hadis |
9024 | İki kimseye gıbta edilir: Bir adama ki, Allah ona Kur'an verdi, o da o Kur'anın ahkamiyle amel etti. Helalini helal, haramını haram kabul etti. Diğeri de öyle bir kimsedir ki, Allah ona mal verdi, o da o maldan akrabalarına ulaştırdı ve o malı Allah'a taat yolunda harcadı. | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 1. hadis |
9091 | Kıyamet gününde bir münâdi nida eder: "Nerede ümmeti Muhammedin (s.a.v) fıkaraları, kalkın! Size kim Allah (z.c.hz) uğrunda bir şey verdi, yedirdi ve içirdi, eski veya yeni bir şey giydirdi ise, tutun elinden de götürün Cennete," Orada hiçbir kimse fakir kimse olmıyacak ki, arkadaşını kollamasın. Birisi diyecek ki: "Bu beni yedirdi.". Öbürü diyecek ki: "Bu beni içirdi". Böylece ümmeti Muhammed'in (s.a.v) fakirlerinden, küçük büyük bunu yapmıyan kalmaz ve böylece cemîan Cennete dahil olurlar. | Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 8. hadis |
9104 | Tez olur, davet olunur, icabet eder, giderim ahirete. Size iki şey bırakıyorum: Kitabullah ve İtretim. Kitabullah gökten yere uzanan bir iptir. "İtretim" ise Ehli Beytimdir. Latif ve Habir olan Allah Bana haber verdi ki, "Bu ikisi asla birbirinden ayrılmaz, havza gelinceye kadar." Bakınız benden sonra, bunlara nasıl sahip olacaksınız. | Ramuz el e-hadis, 144. sayfa, 6. hadis |