No | Hadis Metni | Kaynak |
13793 | Bir şeyi üç defa söylerse, bir daha ona dönmezlerdi. | Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 6. hadis |
13809 | Gaza, umre veya hacdan geldiklerinde, yüksek bir yerde üç defa tekbir alırlar ve sonra, "Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derler ve şu mealdeki duayı okurlardı. "Biz vazifeden dönüyoruz, Allah'a tövbe ediyoruz. Rabbımıza ibadet edip secde ediyor ve ona hamd ediyoruz. Allah vaadinde sadıktır. Kuluna yardım edip fırkaları hezimete uğratmıştır." | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 6. hadis |
13814 | Oruçlu olduklarında birine emrederlerdi, yüksek bir yerden güneşin battığını haber versinler diye, "Güneş battı" deyince de iftar ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 11. hadis |
13844 | Aynada yüzlerine nazar ettiklerinde şöyle derlerdi: "Hamd olsun o Allaha ki Benim siretimi ve suretimi güzel yarattı. Benden başkasında çirkinlik veren şeyi Bende güzel kıldı." Sürme çektiklerinde de her bir gözüne iki defa çekerlerdi. Ücüncüyü de hem ona, hem one çekerlerdi. Ayakkabısını giydiğinde sağdan, çıkardığında soldan başlarlardı. Mescide sağ ayağı ile girerlerdi. (Sol ile çıkılır) Alıp vermede her şeyde sağla başlamayı severlerdi. | Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 14. hadis |
13846 | Yeni aya baktıklarında şöyle dua ederlerdi: "Allahım bu hilali mübarek ve iyilik ayı kıl. Ey hilal, seni yaratan ve güzelleştiren Allah'a iman ettim. Ne yücedir o Allah ki, yaratanların en güzelidir." | Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 16. hadis |
13850 | Bir kimse ile vedalaşırken o adam elini bırakmadan bırakmaz ve "dinini, emanetini ve amellerin sonuçlarını Allaha emanet ederim" derdi. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 4. hadis |
13856 | Ekseri orucu Pazartesi ve Perşembe idi. Bu husus kendisinden sorulduğunda şöyle buyururlardı: "Ameller Pazartesi ve Perşembe günleri sunulur. Her müslüman mağfiret olunur. Ancak birbirlerini terkeden kişiler müstesna. Allah teala "onları geri bırakın" buyurur. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 10. hadis |
13857 | Orucunun ekserisi Cumartesi ve pazar günleri idi ve şöyle derdi: Bu günler müşriklerin bayram günüdür. Onlara muhalif hareket etmeyi severim. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 11. hadis |
13859 | Odasının kapısını tırnakla vururlardı.(Parmak ucuyla) | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 2. hadis |
13886 | Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis |