No | Hadis Metni | Kaynak |
8390 | Müminlerin imanca en kâmili, ahlâkça yüksek olanıdır. Vasıfları: Yanları basık ( yani herkes sokulabiliyor) geleni gideni çok olması ve başkalarıyla ülfet etmeleri, hem de kendileri ile ülfet olunmasıdır. kim etrafı ile ülfet edemiyorsa, onda hayır yoktur. | Ramuz el e-hadis, 81. sayfa, 9. hadis |
8398 | Hiç şüphe yok ki o adam "Bismillâh" diyeydi, o yemek size yeterdi. Sizlerden birisi yemeğe başlarken "Bismillâh" desin. Evvelinde Bismillâh demeyi unutursa yarıda: "Bismillâhi evvelehû ve ahirehû" desin. | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 2. hadis |
8409 | Senin o bahsettiğin ehli kitab kabına gelince, başka bulursanız kullanmayın onları. yok, bulamazsanız yıkayıb kullanın. Besmele ile attığın ok ile avladığını ye, Av köpeğini de besmele ile salmışsan ve talimli köpek ise, yersin. Talimsiz köpeğinle avladığını, yetişip kesersen yersin. (Köpek talimsiz olur ve ölü getirirse yenmez) | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 13. hadis |
8434 | Ağızlarınızı temizleyin. Zira ağız içi kirameyn kâtiplerinin meskenleridir. Dilinizi kalem, tükürüğünüzü mürekkep edinirler. Onlar için, ağızdaki yemek artıklarından daha kötü bir şey yoktur. | Ramuz el e-hadis, 84. sayfa, 14. hadis |
8438 | Allah (z.c.hz.) kullara nikmet (musibet) murad ettiğinde, çocuklar ölür, kadınlar doğurmaz ve içlerinde rahmete şayan bir kimse yoksa başlarına belâ gelir. | Ramuz el e-hadis, 85. sayfa, 3. hadis |
8464 | Allah (z.c.hz.) arefe günü arafattakileri umumi olarak melâikelere takdim etti. Hazreti Ömer'i ise hususi takdim etti. Gök yüzünde hiç bir melek yoktur ki Ömer (r.a.)'i sevmesin, hürmet etmesin. Yer yüzünde de hiç bir şeytan yok ki ondan kaçmasın. | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 5. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8565 | Allah (z.c.hz.) kıyamette şöyle buyurur: "Nerede Benim Celalimden ötürü muhabbet edenler? Onları kendi gölgemde (Arşın gölgesinde) gölgelendireceğim. Öyle bir günde ki, o günde Benim gölgemden başka gölge yoktur." | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 10. hadis |
8568 | Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde şiddetsiz, yüksek bir nida ile şöyle nide eder: "Ey kullarım! Ben ki Benden başka Rabbınız yok. Ben Erhamürrahiminim. Ahkemül Hakiminim, Esraül Hasibinim (Hesabları çabuk görenim). Korkmayın, mahzun da olmayın hüccetlerinizi hazırlayın. Cevaplarınızı çabuk verin. Şüphesiz siz mes'ulsünüz ve sorguya çekileceksiniz. Ey Melekler! Kullarımı hesap vermek üzere, parmaklarının ucunda saf halinde dizin." | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 1. hadis |
8597 | Hiç şüphe yok, deccal çıkacaktır. Onun sol gözü kördür. Ve üzerinde beyaz bir ben vardır. Gözsüzleri ve abraşı iyi eder. Ölüleri diriltir. Ve "ben rabbinizim" der. kim onu tasdik ederse fitneyi deccale düştü. kim de "Rabbim Allah" der ve böyle ölürse o zaman deccalın fitnesine düşmemiş olur ve ona bir daha fitne ve azab yoktur. Deccal yerde Allah'ın dilediği kadar kalır. Sonra İsa (a.s.) gelir. O Bana vekil ve Benim dinim üzerine gelir. Deccalı öldürür. Ondan sonra kıyamet kopar. | Ramuz el e-hadis, 97. sayfa, 5. hadis |