No | Hadis Metni | Kaynak |
13095 | Allah'a masiyet olan yerde kimseye itaat yoktur. İtaat ancak meşru yerdedir. | Ramuz el e-hadis, 481. sayfa, 8. hadis |
13097 | Malik olmadığın yerde talak yoktur. Malik olmadığın şeyde azad etmek yoktur. Malik olmadığın şeyde satış yoktur. Malik olmadığın şeyde nezre vefa yoktur. Allah Teala'nın rızası aranmayan şeyde nezir yoktur. Bir kimse günah işlemeye yemin ederse onun için yemin yoktur. Bir kimse sıla-I rahimi kesmek için yemin ederse onun için de yemin yoktur. | Ramuz el e-hadis, 481. sayfa, 10. hadis |
13110 | Allah (z.c.hz.)nin mü'minlerin ezanını kabul ettiği gibi kabul ettiği bir şey yoktur. Kur'an'da da güzel sesli birinin okumasını kabul ettiği kadar kabul ettiği hiç bir şey yoktur. | Ramuz el e-hadis, 482. sayfa, 10. hadis |
13129 | Bu ölüm durumunda, bir kulun kalbinde şu iki şey birleşirse, Allah ona ancak ümid ettiğini verir ve korktuğundan emin kılar. (Peygamber (s.a.v.) efendimiz ölüm halinde bir zatı yoklamış, "kendini nasıl buluyorsun "diye sorunca, o kimse "Allah'dan ümid ediyorum ama günahlarımdan da korkuyorum" demiş. O zama yukarıdaki hadis varid olmuştur. | Ramuz el e-hadis, 484. sayfa, 1. hadis |
13216 | Allah'a masiyette, sıla-I rahmi kesmekte ve malik olmadığın şeyde sana yemin ve nezir yoktur. | Ramuz el e-hadis, 491. sayfa, 2. hadis |
13319 | Ya Aişe (r.a) yazık yine yazık o kimseye ki, bu yüze bakmaktan mahrum oldu. Mü'min olsun, kafir olsun hiç kimse yoktur ki, Benim yüzüme bakmaktan memnun olacak olmasın. | Ramuz el e-hadis, 500. sayfa, 5. hadis |
13446 | Sizden biri başının arkası üstüne uyuduğu zaman şeytan üç düğüm atar. Her düğümü yerine sağlamlaştırmak için de "uzun gece boyunca uyu diyerek" eliyle vurur. Eğer o kimse uyanır da Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Eğer namaz kılarsa bütün düğümleri çözülmüş olarak, o neşeli bir şekilde ve ferah bir gönülle sabahlar. yoksa mahzun bir kalbe ve tembel olarak sabaha çıkar. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 7. hadis |
13456 | Hoş sözlük, oruç ve her sene hacca devam etmek, cihad derecesine yakın olur. Bunda başka da ona yaklaşan bir şey yoktur. | Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 5. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13735 | Bir şeyden çekindiğinde şöyle derlerdi: "Allah, Allahu Rabbî lâ şerîke leh." (Allah, Allah Rabbımdır, O'nun ortağı yoktur.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 6. hadis |