No | Hadis Metni | Kaynak |
10486 | Şu üç şey bir kimsede olursa halis münafıktır: Konuştuğunda yalan söyler, itimad edildiğinde, emanete hiyanet eder, vaad edince vaadinde durmaz. Bir adam dedi ki: "İkisi gider de biri kalırsa?" Buyurdu ki; onlardan bir şey kalırsa, ona da nifaktan bir şube vardır. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 1. hadis |
10758 | Ümmetimden öyle adamlar vardır ki, onlardan biri gecenin bir kısmında kalkar da onun üzerinde (Şeytanın akşamdan bağladığı) düğüm varken, kendine ibadet için tedbir yapar ve abdest alırsa, ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür. Yüzünü yıkadığında yine bir düğüm çözülür. Dirseklerine kadar kollarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında da bir düğüm çözülür. Allah teala hicabın arkasında olanlara (melaikeye) o zaman şöyle buyurur: "Bakın şu kuluma, Benden istemek için nasıl nefsinin çaresine bakıyor. Şu kulum ne isterse onundur." | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 4. hadis |
10806 | Rabbimden, Benden sonra, ashabımın ihtilaf edecekleri meseleler hakkında sual ettim. Bana vahyetti ki: "Ya Muhammed (s.a.s.) Senin eshabın Benim yanımda gökteki yıldızlar gibidir. Bazısı diğerinden daha parlaktır. Kim ki, onlardan birisini (içtihadlarında )takip etse, o kimse Benim nazarımda hidayet üzerindedir." | Ramuz el e-hadis, 293. sayfa, 8. hadis |
10835 | Altı meclis vardır ki, onlardan birinde bulunan mümini Allah tekeffül eder: Mescidde cemaatte bulunma, hasta ziyaretinde bulunma, cenazede bulunma, müslümanın kendi evinde oturması, tazim ettiği ve saygı duyduğu adil hükümdarın yanında bulunma ve ona yardım etme. | Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 6. hadis |
10909 | Ümmetimin sonunda bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. onlardan birisi dinine vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesine verir. Bunlar, dünyaları selamet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 1. hadis |
10946 | Sizin küçükleriniz Cennet ehlinin de küçükleridir. onlardan birisi babasına mülaki olurda elbisesini tutar ve Allah, ana ve babasını Cennete sokuncaya kadar onu bırakmaz. (küçükken ölen çocuklar) | Ramuz el e-hadis, 307. sayfa, 5. hadis |
10953 | Mescid'i Havf'de (minada) yetmiş Peygamber namaz kıldı. onlardan birisi Musa (a.s.) dır ki, sanki Ben onu, üzerinde katvânî iki aba olduğu halde, Şemua kabilesinin ağzına liften yular vurulmuş develerinden bir deve üzerinde, ihramlı olarak ve iki saç örgüsü ile görüyor gibiyim. | Ramuz el e-hadis, 307. sayfa, 12. hadis |
11307 | Cennetteki huriler yakut ve mercan gibidirler. Adam onlardan birinin yüzüne bakar da, kendini onun yanağında, aynada gördüğünden daha berrak görür. Onların incilerinin en ednası şark ile garbı ışıklandırır. Ona bakış, üstündeki yetmiş kat elbiseden iliğine kadar işler. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 7. hadis |
11389 | İki kelime vardır ki, onlardan biririnin arşa varmasına mani yoktur. Diğeri ise yerle gök arasını doldurur. "Lâ ilâhe illallah ve Allahu Ekber." | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 4. hadis |
11408 | Allah'ı zikreden bir cemaat arasında sabah namazından güneş doğuncaya kadar oturmam Bana, İsmail (a.s.) evladından her bir adamın diyeti 12 bin dirhem olan, dört köle azab etmekten daha kıymetlidir. İkindi namazından sonra güneş batana kadar Allah'ı zikreden bir kavimle beraber oturmam da Bana gene, İsmail (a.s.) evladından dört köle azad etmemden daha sevgilidir. Ki, onlardan her birinin diyeti yine on iki bin dirhemdir. | Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 13. hadis |