Arama Sonuçları kat kat

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/12983-kat-kat/380

NoHadis MetniKaynak
13529 Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis
13563 Bir kavim zekat vergilerini getirdiklerinde, onlara "Allahümme salli ala âli filanen": (Allahım filan kimseleri ve ailelerini rahmetine mazhar kıl) diye dua buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 9. hadis
13570 Bedir ve Rıdvan bi'atında bulunan bir kimsenin cenazesi getirildiğinde, onun üzerine dokuz tekbir alırdı. Fakat Bedir'de bulunup da Rıdvan biatında bulunmamış, yahut da biatı Rıdvan'da bulunup da Bedir'de bulunmamış bir kimse getirildiğinde, onun üzerine yedi tekbir alırdı. Ne Bedir, ne de Bi'atı Rıdvan'da bulunmayan kimsenin cenazesi getirildiğinde ise onun üzerine dört tekbir alırlardı.Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 1. hadis
13739 Sabah namazının son rikatında başını rükudan kaldırdıklarında "kunut" okurlardı.Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 10. hadis
13782 Gaza ettiklerinde: Ya Rabbi Benim kolum ve yardımcım Sensin ve Sana dayanarak mukatele ederim" buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 537. sayfa, 10. hadis
13803 Seferden geldiklerinde, evvela mescide gelir iki rikat namaz kılarlar, sonra Fatıma (r.a)'ya uğrarlar ve sonra hanımlarına giderlerdi.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 16. hadis
13831 Yürüdüğü zaman vakarlı fakat hızlı giderdi. Yanındakiler ona yetişemezdi.Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 1. hadis
13874 Atına "Mürteciz" derlerdi. Devesine "Kusva", katırına, "Düldül" merkebine de "Ufeyr" derlerdi. Zırhına "Zâtül füdul" ve kılıcına da "Zülfikar" denilirdi.Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 17. hadis
13876 Kıraatını uzatırlardı, (med yapar) fakat terci (titretme) yapmazlardı.Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 19. hadis
13886 Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi.Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis