Arama Sonuçları Onlar halkın

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/13301-Onlar-halkin/10

NoHadis MetniKaynak
10496 Üç şey bir kimsede bulunursa o kimse "Ebdaller" (kırklardan)dır. Ki dünya ve dünya halkının kıvamı Onlarladır. (Onların yüzü suyu hürmetine yaşarlar): Kazaya rıza, Allahın haram ettiği şeye sabır (dayanmak), Allahın hakkından ötürü gazab etmek. (Nefsin için pireye bile kızmayacaksın)Ramuz el e-hadis, 264. sayfa, 1. hadis
10754 Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. Bunun sonu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu.Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis
10884 Ahir zamanda bir kavim çıkacak, yaşları genç, akılları hafif olacak. Sözleri ise halkın en iyi sözlüsü olacak. Kur'an okuyacak ama hançerelerinden aşağı geçmeyecek. Ve Onlar islamiyetten okun yaydan çıkması gibi, bir iz kalmamasına çıkacaklar. Kendilerine rastladığınızda Onları öldürün. Zira kıyamet gününde Allah katında Onları öldüren için nice ecir vardır.Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 6. hadis
10897 Benden sonra yakında ümmetimden bir taife zuhur eder ki, Kur'an'ı okurlar ama boğazlarını geçmez. Dinden de okun yaydan çıktığı gibi çıkarlar ve avdet de etmezler. Onlar, halkın ve mahlukatın en şerlisidirler. Alametleri de yüzünü gözünü traş etmeleridir.Ramuz el e-hadis, 302. sayfa, 12. hadis
11577 Kıyamet gününde Allah (z.c.hz.) bir takım kavmi baas eder ki, Onların yüzleri parlar, halkın önünden yel gibi giderler ve Cennete hesapsız girerler. Denildi ki: "Onlar kimdir Ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Onlar kendilerine ölüm geldiğinde ribatta (gözcülükte) olanlardır. (Kalbini bekliyenler de aynı.)Ramuz el e-hadis, 361. sayfa, 3. hadis
12678 Bir kimse müslümanların başında selahiyet ve hüsnüniyet sahibi olsa, Allah (z.c.hz.) ona Onların kalblerinde heybet nasib eder. Onlara iyilik elini açarsa halkın sevgisini kazanır. Onların malını çoğaltır ve siyanet ederse Allah (z.c.hz.) de onun malını siyanet eder ve nemalandırır. Zaifi kavmin zulmünden korursa, Allah onun saltanatını kuvvetlendirir ve Onların arasında adaletle muamele ederse ömrünü uzun eder.Ramuz el e-hadis, 446. sayfa, 10. hadis
13322 Ya Aişe (r.a) Bana rıfk ile muamele yap, zira Allah bir ev halkına iyilik murat ettiğinde Onlara rıfk kapısını gösterir.Ramuz el e-hadis, 500. sayfa, 8. hadis
13365 İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kaygıları kursakları, şerefleri malları, kıbleleri kadınları olacak. Dinleri de altın ve gümüşleri olacaktır. Bunlar halkın şerlileridir ve Allah yanında Onların nasibi yoktur.Ramuz el e-hadis, 504. sayfa, 7. hadis
13390 Bir cemaat gelir, sünneti öldürürler ve dine "telbis"i, halisliğini bozacak şeyleri sokarlar. Allah'ın, lanet edicilerin, meleklerin ve bütün halkın laneti Onların üzerine olsun.Ramuz el e-hadis, 507. sayfa, 5. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; Onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, Onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; Onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100