No | Hadis Metni | Kaynak |
9320 | Günahların küçük görünenlerinden sakınınız. Zira küçük görünen günahların misali, bir vadiye inen kavmin şu işi gibidir; Onlardan biri bir odun getirdi. Öbürü bir odun getirdi. Derken, kendi ekmeklerini pişirecek şeyi taşımış oldular. Şüphe yoktur ki, küçük görünen günahlar sebebile sahibi muahaze edildiği zaman bunlar onu helak ederler. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 9. hadis |
9341 | Hayvanlarınızın sırtlarını kürsü edinmekten sakının. (Hayvanların sırtında durup konuşmayın) Muhakkak ki Allah onları, güçlükle erişebileceğiniz memleketlere kolaylıkla ulaşabilesiniz diye size musahhar kılmıştır. Allah, arzı ihtiyaçlarınızı üzerinde karşılayabilesiniz diye sizin için yaratmıştır. | Ramuz el e-hadis, 175. sayfa, 8. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9431 | Ey insanlar! Şirkten sakının. Zira bu, karıncanın ayak tıpırtısından daha gizlidir. "Nasıl sakınalım Ya Resulallah?" diye sordular. Buyurdu ki: "Allahümme inna ne'ûzu bike en nüşrike bike şey'en na'lemuhû ve nestağfirüke lima la na'lem." (Yarabbi! Bilerek şirk yapmaktan sana sığınır ve bilmiyerek yaptıklarımızdan da mağfiretini isteriz.) | Ramuz el e-hadis, 184. sayfa, 5. hadis |
9475 | İslamda üç tip ev vardır. Yüksek olmayan, yüksek ve ğurfe (köşk). Yüksek olmayan eve bütün müslümanlar, sorulduğunda ancak "Ben müslümanım" diyerek girerler. Yüksek olanına ise bir kısım müslümanlar, amellerinin diğerlerinkinden daha faziletli olması sebebiyle, girerler. Ğurfe kısmına giriş sebebi ise, Allah yolunda cihaddır. Oraya girmeye, en faziletli mü'minler nail olurlar. | Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 11. hadis |
9565 | Satıcı ve alıcılar birbirlerinden henüz ayrılmamışlarsa ikisi de muhayyendir. Veya biri diğerine "Muhayyer kalalım" diyesiye kadar. | Ramuz el e-hadis, 196. sayfa, 9. hadis |
9697 | Bu yılanlarla biz bozuşup bir daha barışmamışızdır. Kim onlardan birini görürse öldürsün.(cin peri diye korkmasın. Müslümanlara böyle görünmez) Kim korkudan çekinerek öldürmezse o Bizden değildir. | Ramuz el e-hadis, 204. sayfa, 15. hadis |
9893 | Muttaki, verağlı bir adamın arkasında namaz kılmak, ve verağ sahibi birine hediye vermek makbuldur. Verağ sahibi bir kişinin meclisinde bulunmak ibadet, onunla müzakere ise sadakadır. | Ramuz el e-hadis, 218. sayfa, 10. hadis |
10101 | Camiler, ahiret çarşılarından bir çarşıdır. Kim camiye girerse Allah'ın misafiridir. İkramı mağfiret, hediyesi de keramettir. Bakınız camilerde "Yayılmaya". Sormuşlar: "Yayılmak nasıl olur?" Dua ve Allah Tealaya meyil etmek (yılışmak)la olur. | Ramuz el e-hadis, 234. sayfa, 10. hadis |
10153 | Ölü, dirinin şöyle diyerek ağlamasiyle azab görür: "Ey kolum kanadım, ey mededim yardımım, ey karım kazancım ve benzeri sözler." Ve ona (meleklerce): "Sen şöyleydin, sen şöyleydin" denilir. | Ramuz el e-hadis, 237. sayfa, 12. hadis |