Arama Sonuçları ki La

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1386-ki-La/3250

NoHadis MetniKaynak
14336

Yine Ebû Zer radıyalLahu anh’den rivayet edildiğine göre ResûlulLah salLalLahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Her birinizin her bir eklemi (ve kemiği) için bir sadaka gerekir. Binaenaleyh her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kulun kuşluk vakti kıLacağı iki rek’at namaz bütün bunLarı karşıLar.”

Müslim, Müsâfirîn 84, Zekât 56. Ayrıca bk. Buhârî Sulh 11, Cihâd 72, 128; Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 12, Edeb 160
14447

Habbâb ibn Eret (R) şöyle demiştir: Ben Câhiliyet dev­rinde bir kılıç yapıcı kimse idim. Benim Âs ibn Vâil üzerinde bir aLa­cağım vardı. Bir gün aLacağımı tahsil etmek üzere ona geldim. O bana:

— Sen Muhammed'e küfretmedikçe sana borcumu vermem, dedi. Ben de:

— AlLah senin canını alıp sonra sen diriltilmedikçe ben Muham­med'e küfretmem, dedim.

Bu defa o:

— Öyle ise ben ölünceye, sonra diriltilinceye, (âhiretle) bana mal ve oğul, kız verilinceye kadar sen beni bırak da, sana borcumu orada vereyim, dedi.

Bunu müteâkib şu âyetler indi: "(Şu) âyetlerimizi inkâr eden ve 'Bana elbette mal ve evlâd verilecektir diyen adamı gördün mü? O gayba mı vâkıf, yoksa Rahman oLan AlLah nezdinde bir ahid mi edin­miş? - Hayır, Öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği sözü yazar, azabını da uzattıkça uzatırız. Onun söyler olduğuna biz mîrâsçı oLacağız ve o bize tek başına gelecektir" (Meryem: 77-80)

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 43
14339

Ebû Zer radıyalLahu anh şöyle dedi:

Nebî salLalLahu aleyhi ve sellem bana (hitaben) buyurdu ki:

“Din kardeşini güler yüzle karşıLamak gibi (tabiî) bir iyiliği bile sakın küçük görme!”

 

Müslim, Birr 144. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, Et’ime 30
14446

îbn Abbâs(R)'tan (şöyle demiştir): RasûlulLah (S) şöy­le hitâb buyurdu: "Şübhesiz Mekke'yi AlLah haram kılmıştır. Mek­ke benden evvel hiçbir kimse için halâl olmadı, benden sonra da hiçbir kimse için halâl olmayacaktır, O ancak bir günün bir saatinde benim için halâl olmuştur. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı ürkütülmez, Mekke'nin yitiği yerden alınmaz, ancak sahibini arayıcı aLabilir".

Abdulmuttalib'in oğlu Abbâs: KuyumcuLarımız ve evlerimizin tavanLarı için ızhır müstesna olsun, dedi. Bunun üzerine RasûlulLah: "Izhır müstesna" buyurdu.

İkrime: Av hayvanı ürkütülmez nedir bilir misin? O, hayvanı göl­geden uzakLaştırman ve yerine konmandır, dedi.

Abdulvahhâb, Hâlid'den: KuyumcuLarımız ve kabirlerimiz için, diye söylemiştir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 42
14340

Ebû Hüreyre radıyalLahu anh’den rivayet edildiğine göre ResûlulLah salLalLahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanLarın her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.”

 

Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128; Müslim, Zekât 56. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 12, Edeb 160
14341

Aynı hadisi Müslim’in Hz. Âişe’den rivayetine göre Âişe radıyalLahu anhâ, ResûlulLah salLalLahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

“Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. kim bu eklem sayısı kadar AlLahü ekber, elhamdülilLah, lâ ilâhe ilLalLah der, AlLah’dan bağışLanma diler, insanLarın yolu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten nehyeder ise, o günü kendisini cehennemden uzakLaştırmış oLarak geçirir.”

 

Müslim, Zekât 54
14445

İbn Şihâb dedi ki: Bana Hüseyin'in oğlu Alî haber ver­di ki, kendisine Alî'nin oğlu Hüseyin şöyle haber vermiştir: Alî aleyhi's-selâm şöyle demiştir: Bedir gazasında ganîmetten payıma düşen bir devem vardı. Peygamber de ganimet malının beşte birinden bana bir deve vermiş idi. RasûlulLah'ın kızı Fâtıma aleyhi'sselâm ile evlenmek istediğim zaman Kaynukaa' Yahûdîleri'nden kuyumcu bir adamLa, benimle beraber gidip ızhır otu getirmek üzere va'dleştim. Getirdiği­miz ızhır otunu kuyumcuLara satmayı ve bunun bedeliyle evlenme zi­yafetinin masrafı hususunda yardım istemeyi düşündüm.

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 41
14342

Ebû Hüreyre radıyalLahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî salLalLahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sabah veya akşam camiye giden kimseye, her gidişi için AlLah cennette bir ikram hazırLa(tı)r.”

Buhârî, Ezân 37; Müslim, Mesâcid 285
14444

AbdulLah ibn Ebî Evfâ(R)'dan (şöyle demiştir): Bir adam çarşıda satış esnasında müslümânLardan bir kimseyi satılık mal hakkında satın almaya ikna etmek için "Bu malın bedeline, müşteri­nin vermediği bir bedel verdiğini" AlLah'a yemîn ederek, malına re­vâc vermişti. Bu vak'a üzerine şu âyet indi: "Hakikat AlLah'a oLan ahidlerine ve yeminlerine bedel az bir bahâyı satın aLanLar; işte onLar için âhirette hiçbir nasîb yoktur. AlLah kıyamet günü onLarLa konuş­maz» onLara bakmaz» onLarı temize çıkarmaz. OnLar için pek acıtıcı bir azâb vardır" (Âli imrân: 77)

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 40
14443

İbnu Şihâb ez-Zuhrî dedi ki: Saîd ibnu'l-Müseyyeb şöyle dedi: Ebû Hureyre (R) şöyle dedi: Ben RasûlulLah(S)'tan kuLağımLa işittim; "Yemin, mal için sürüm ve revâc sebebi (sanılır; hakikatte) bereketin mahv sebebidir" buyuruyordu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 39