Arama Sonuçları der Kim

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/14358-der-Kim/710

NoHadis MetniKaynak
14435

Hakîm ibn Hızâm (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Alışveriş eden iki kişi (yânî satıcı ile satın alıcı) bir­birlerinden ayrılmadıkları müddetçe -yâhud: Ayrılıncaya kadar, dedi-muhayyerliğe sâhibdirler. Bunlardan herbiri dürüst ve doğru söyler ve (mala, semene âid hususları) birbirlerine beyân ederlerse, bu alış­verişlerinde kendilerine bereket ihsan olunur. Eğer iki taraf (mal ve bedelin ayıbını) gizlerler ve yalan söylerlerse, bu alışverişlerinin be­reketi giderilir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 31
14432

Câbir ibn Abdullah(R)'tan: Rasûlullah (S): "Satarken, satın alırken, alacağını taleb ve borcunu öderken cömertlik ve kolay­lık gösteren Kimseye Allah rahmet eylesin" buyurmuştur

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 28
14361

Enes ibni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:

Peygamber Efendimizin nâfile ibadetlerini öğrenmek üzere, sahâbeden üç kişilik bir grup, Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimiz’in ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve

Allah’ın Resûlü nerede biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır, dediler. İçlerinden biri: Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım,dedi. Bir diğeri: Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim, dedi. Üçüncü sahâbî de: Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim, diye söz verdi. Bir müddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şunları söyledi: “Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na en saygılı olanınızım. Fakat ben bazan oruç tutuyor, bazan tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor, hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren Kimse benden değildir.”
Buhârî, Nikâh 1; Müslim, Nikâh 5. Ayrıca bk. Nesâî, Nikâh 4
14364

Âişe radıyallahu anhâ’ dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden biriniz namaz kılarken uyku hali bastırırsa, kendisinden bu hal gidinceye kadar yatsın. Çünkü uykulu vaziyette namaz kılan Kimse, belki de bilmeyerek, istiğfar edip Allah’tan bağışlanma dileyeceğim derken kendine söver, beddua eder.”

 

Buhârî, Vüdû 53; Müslim, Müsâfirîn 222. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 18; Tirmizî, Mevâkît 146; Nesâî, Tahâret 116; İbni Mâce, İkâme 184
14366

Ebû Cühayfe Vehb İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, Selmân ile Ebü’d-derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü’d-derdâ’yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü’d-derdâ’yı oldukça esKimiş elbiseler içinde gördü. Ona:

Bu halin ne? diye sorunca, kadın: Kardeşin Ebü’d-derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü’d-derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân’a ikram edip: Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü’dderdâ sofraya oturup yemek yedi. Gece olunca Ebü’d-derdâ teheccüd namazı kılmaya hazırlandı. Selmân ona: Uyu dedi. Ebü’d-derdâ uyudu, bir müddet sonra tekrar kalkmaya davrandı.Selmân yine: Uyu, diyerek onu kaldırmadı. Gecenin sonlarına doğru Selmân: Şimdi kalk, dedi ve her ikisi birlikte namaz kıldılar. Sonra Selmân, Ebü’dderdâ’ya şöyle dedi: Senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır, nefsinin hakkı vardır, ailenin hakkıvardır. Hak sahiplerinin her birine haklarını ver.

Sonra Ebü’d-derdâ, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’ e gidip olup biteni anlattı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Selmân doğru söylemiş” buyurdu

Buhârî, Savm 51, Edeb 86.
14409

Nu'mân ibnu Beşîr (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Halâl olan şeyler bellidir. Haram olanlar da belli­dir. Fakat halâl ile haram arasında bir takım şübheli şeyler vardır. Her Kim kendisince günâh olması sezilen bir şeyi terk ederse o, harâmlığı apaçık olan şeyi daha çok terkedici olmuştur. Her Kim gü­nâh olması şübheli olan şeye cür'et ederse, bu da harâmlığı apaçık olan şeylere dalmağa yaklaşmıştır. Ma'siyetler (haramlar) Allah'ın korusudur. Her Kim sürüsünü korunmuş arazî etrafında otlatırsa, o koruluğa düşmesi yakın olur"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 5
14414

Abbâd ibnu Temîm'in amcası Abdullah ibnu Zeyd el-Mâzinî şöyle demiştir: Bir Kimsenin namaz kılarken gönlünde abdestinin bozulduğu hakkında bir vesvese hisseder olduğu Peygamber'e şikâyet tarzında arz olundu da:

—  O zât namazı kesip bozar mı? denildi. Peygamber (S):

—  "Hayır, bir ses işitmedikçe yâhud bir koku duymadıkça na­mazı kesmez" diye cevâb verdi.

Ve Muhammed ibn Ebî Hafsa, ez-Zuhrî'den söyledi ki, o: Abdest al­mak ancak koku duyduğun yâhud ses işittiğin hâllerde olur, demiştir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 10
14369

Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem insanlara hitap ederken, ayakta duran bir adam gördü ve onun Kim olduğunu sordu. Ashâb:

- O, Ebu İsrâîl’dir. Güneşte durmayı, oturmamayı, gölgelenmemeyi, konuşmamayı ve sürekli oruç tutmayı adamıştır, dediler. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Ona söyleyiniz! Konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın” buyurdular.

(Müslim, Nezr 8; Ebû Dâvûd, Eymân 12, 19; Tirmizî, Nüzûr 1).
14378

Bize Eyyûb es-Sahtıyânî, Ebû Kilâbe'den tahdîs etti. Bi­ze Mâlik ibn Huveyris tahdîs edip şöyle dedi. Biz yaşıt gençler toplu­luğu olarak Peygamber(S)'e geldik ve O'nun yanında yirmi gece kaldık. Rasûlullah son derece hassas ve ince yürekli idi. Konukluğu­muzun uzamasından ailelerimizi özlediğimizi anlayınca yâhud ailele­rimize iştiyak duyduğumuzu anlayınca, geride Kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de haber verdik.

Rasûlullah:

—  "Ailelerinizin yanına dönünüz, onların içinde ikaamet edi­niz, onlara dînî bilgileri Öğretiniz, onlara dînî vecîbelerini eda ve ha­ramlardan çekinmelerini emrediniz" buyurdu.

Mâlik ibn Huveyris'in râvîsi Ebû Kılâbe şöyle dedi: Mâlik ibn Huveyris bana Peygamber'in daha birçok vasiyetini zikredip bildir­di. Ben onların bir kısmını ezberimde tutuyor, bir kısmını da tutamı­yorum. Mâlik'ibn Huveyris, Rasûlullah'ın şunları da buyurduğunu bildirdi:

—  "Benim nasıl namaz kılar olduğumu gördünüzse, öylece na­maz kılınız. Namaz vakti gelince biriniz size ezan okusun, en büyü­ğünüz, en faziletliniz de size imamlık etsin!"

Mâlik ibn Huveyris
14384

Abdullah ibn Umer (R) şöyle demiştir: İnsanlar Kubâ'da sabah namazı kılmaktalarken, onlara bir Kimse geldi de:

— Rasûlullah'ın üzerine bu gece Kur'ân indirildi de namazda Ka'be'ye yönelmesi emrolundu. Şimdi sizler de namazınızın içinde Ka'be tarafına yöneliniz! dedi.

Cemâatin yüzleri Şâm tarafına doğru yönelmiş idi. Oldukları va­ziyette derhâl yüzlerini Ka'be tarafına döndürdüler

Abdullah ibn Umer