Arama Sonuçları tebliğ edin

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/14380-teblig-edin

NoHadis MetniKaynak
7324 Mekkelilere ve mücavirlere tebliğ edin; Tavaf yerini, Hacer'i Esved'i, Makam'ı İbrahim ve ön safı, Zilkadenin 20'inci gününden itibaren bayram gününe kadar, hacılar için serbest bıraksınlar.Ramuz el e-hadis, 8. sayfa, 10. hadis
7325 Hacetini arz edemeyen kimsenin hacetini siz tebliğ ediniz. Her kim ki, ihtiyacını arza muktedir olamayan bir kimsenin hacetini Sultana bildirirse, Allah, onun ayaklarını kıyamet gününde sırat üzerinde sabit kılar.Ramuz el e-hadis, 8. sayfa, 11. hadis
7326 Şu dört hususu tarafımdan onlara tebliğ ediniz: Bir satışta iki şartın koşulması, satış ve ödünç akdinin birleştirilmesi, malik olunmayan bir şeyin satılması, tazminle mükellef olunmayan bir şeyin satılması, tazminle mükellef olunmayan (henüz teslim olunmamış) bir şeyin kazancının alınması, sahih olmaz.Ramuz el e-hadis, 8. sayfa, 12. hadis
8641 Güneş ve ay, Allah'ın burhanlarından iki burhanıdır. Ve bir kimsenin doğup ölmesiyle tutulmaz. Bu hali gördüğünüzde tekbir getirin, namaz kılın, dua edin, sadaka verin. Ey Ümmeti Muhammed (s.a.s.) Allah'a yemin ederim ki, kulunun ve cariyesinin zina etmesinde Allah'dan gayretli kimse olmadı. Ey Ümmeti Muhammed (s.a.s.) Allah'a yemin ederim ki, siz benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız. Yarabbi tebliğ ettim mi?Ramuz el e-hadis, 101. sayfa, 3. hadis
10275 Benden bir ayet (veya hadis) olsun tebliğ edin. Beni İsrailden de söyleyin. Yalnız Bana, bilerek yalan isnad eden kimse Cehennemde yerini hazırlasın.Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 13. hadis
14397

Bize Şu'be tahdîs etti ki, Ebû Cemre Nasr ibnu İmrân ed-Dab'î şöyle demiştir: İbn Abbâs (R) beni kendi serîri üzerine otur­turdu. O bana şöyle derdi: Abdu'1-Kays elçileri (Bahreyn tarafların­dan) Rasûlullah'ın huzuruna geldikleri zaman:

—  "Hey'et kimlerdendir?" diye sordu. Onlar:

—  Biz Rabîa kabîlelerindeniz, dediler. Rasûlullah (S):

—  "Hoş geldiniz! Allah sizi utandırmasın, pişman etmesin!" buyurdu.

Bunun üzerine onlar:

— Yâ Rasûlallah! Seninle bizim aramızda kâfir olan Mudar ka­bileleri vardır. O hâide bize kestirme birşey emret de, o sebeble biz­ler cennete girelim ve onu arkamızda kalanlarımıza haber verelim! dediler.

Bu arada Rasûlullah'a içkileri de sordular. Rasûlullah onları dört şeyden nehyetti ve dört şeyi de emretti: Onlara yalnız Allah'a îmân ile emrettikten sonra:

—  "Yalnız Allah'a îmân etmek ne demektir, bilir misiniz?" di­ye sordu.

Onlar:

— Allah ve Rasûlü en iyi bilendir! dediler. Rasûlullah:

—  "Ortaksız ve yalnız olarak Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah 'in Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek -râvî dedi ki: Zannederim ki, burada rama­zân orucu da vardır-, ganimetlerden beşte birini vermenizdir" buyur­du.

Ve onları dört şeyden: Dubba'dan, hantem'den, muzeffet'ten ve nakîr (denilen kaplara hurma yâhud üzüm şırası koymak)dan neh­yetti. Bazen İbn Abbâs'm "Muzeffet" yerine "Mukayyer" dediği de vardır.

Rasûlullah:

— "Bunları ezberleyin ve bunları gerinizde bıraktığınız kavim ve kabilelerinize tebliğ ediniz!" buyurdu

İbn Abbâs