No | Hadis Metni | Kaynak |
8665 | Zengin, sağlam ve kuvvetli sadaka kabul edemez. Ancak sıkışık ve borçlu durumda olursa sadaka kabul edilebilir. Bir insan, malı çoğalsın diye ötekinden berikinden bir şey isterse kıyamette yüzünün eti yenmiş olarak haşrolur ve Cehennemden yiyeceği de kızgın taş olur. İstiyen Bunu az yapsın, istiyen çok yapsın. | Ramuz el e-hadis, 103. sayfa, 6. hadis |
8681 | Kul hasta olur, kalbi rikkat kesbeder. Günahlarını hatırlar, sinek kadar yaş döker. Bunun yüzü suyu hürmetine kendisine mağfiret olunur. Eğer kalkarsa günahlarından sıyrılıp kalkar. Ölürse mağfiret olunur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 7. hadis |
8946 | Her amelin bir şiddeti ve her şiddetin bir fetreti (gevşemesi) vardır. Kimin fetreti sünnetime uygun olursa, o hidayet bulur. Bunun gayri olursa o helak olur. | Ramuz el e-hadis, 128. sayfa, 12. hadis |
9040 | İmam (kumandan) kalkandır. Onun arkasında çarpışılır ve onunla korunulur. Eğer o takva ile emrederse ve kendisi adil olursa ona ecir var. Bunun gayrisini emrederse ona vebal vardır. | Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 6. hadis |
9071 | Sizin üzerinize yakında kabul edeceğiniz veya kabul etmiyeceğiniz işler yapan umera gelir. Kim ki Bunu reddeder, beraat kazanır. Hoşlanmıyan selamet kazanır. Hoşlanan, uyan fitneye uğramış olur. Dediler ki: "Onlarla cenkleşmiyelim mi?" Namaz kılarlarsa cenkleşmeyin buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 8. hadis |
9091 | Kıyamet gününde bir münâdi nida eder: "Nerede ümmeti Muhammedin (s.a.v) fıkaraları, kalkın! Size kim Allah (z.c.hz) uğrunda bir şey verdi, yedirdi ve içirdi, eski veya yeni bir şey giydirdi ise, tutun elinden de götürün Cennete," Orada hiçbir kimse fakir kimse olmıyacak ki, arkadaşını kollamasın. Birisi diyecek ki: "Bu beni yedirdi.". Öbürü diyecek ki: "Bu beni içirdi". Böylece ümmeti Muhammed'in (s.a.v) fakirlerinden, küçük büyük Bunu yapmıyan kalmaz ve böylece cemîan Cennete dahil olurlar. | Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 8. hadis |
9171 | Ben oruç tutarım ve iftar ederim. Namaz kılarım ve uyurum. Her amelin bir şevkli zamanı ve her şevkin de bir fetrek (durgunluk) zamanı vardır. Kimin fetreti sünnete yönelik olursa doğruyu bulmuştur. Kimin fetreti Bunun dışına olursa dalâlete düşmüştür. | Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 5. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9317 | İnsanları acizlik içinde bırakmaktan sakının, Sizden birisi Emir veya Amil olur da kendisine dul kadın, yetim veya fakir bir kimse işi için gelir. Ona "Sen otur, işine bakılacaktır" denir. Böylece onlar acizlik içinde terkedilirler. İhtiyaçları görülmez ve onlar için bir emir de verilmez. Onlar da dağılıp giderler. Halbuki, zengin eşraftan biri gelince, Emir onu yanına oturtur. Sonra da "İşiniz nedir" der. Adam da "İşim şöyle şöyledir" der. Bunun üzerine Emir "Bunun ihtiyacını yerine getirin ve acelede edin" der. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 6. hadis |
9378 | Hangi kul ki, kendine Allah (z.c.hz)'leri tarafından dini hakkında bir öğüt geldi ise, bu ona, Allah'dan ihsan olunmuş bir nimettir. Bunu şükürle karşılarsa ne ala. Şükürle karşılamazsa bu, günahının artması ve Allah'ın gadabının artması için, kendisi aleyhinde bir hüccet olur. | Ramuz el e-hadis, 178. sayfa, 10. hadis |