No | Hadis Metni | Kaynak |
8538 | Allah (z.c.hz.) her kaba, haris ve mütekebbir olan kimseye ve çarşılarda da sesi çok çıkanlara buğz eder. Bu adamın gecesi leş, gündüzü merkeb gibidir. Dünya için bilir, ahiret içinse anlamaz. | Ramuz el e-hadis, 92. sayfa, 11. hadis |
8564 | Allah (z.c.hz.) her gün şöyle buyurur: "Ben sizin Aziz Rabbinizim. İki cihanda aziz olmak istiyen Azize itaat etsin." | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 9. hadis |
8579 | Ameller Perşembe ve Cuma günleri Allah'a arzolunur. herkes mağfiret olunur. Şirk edenler kalır. Aralarında geçimsiz olanlar da, barışıncaya kadar, bırakılır. (Ondan sonra mağfiret ederim buyuruyor Cenabı Hak.) | Ramuz el e-hadis, 96. sayfa, 1. hadis |
8676 | Kulun uykusunda ruhu kabzolur. Ve geri verilib verilmeyeceğini de bilmez. Vitir namazını kılıp yatması onun için daha hayırlıdır. Ayda üç gün oruç tutan, ayın hepsini oruçlu geçirmiş gibi olur. Çünkü Allah bire on sevab verir. Kul, kendisinden her "Sülâmâ"sının bir zekâtı olduğu halde sabahlar. "Sülâmâ nedir? Ya Resulallah" denildi. Buyurdu ki: "Ceseddeki her kemiğin mafsalıdır. Eğer o kul, dört secde ile iki rek'at namaz kılarsa (İşrak veya duha namazı) cesedinin zekâtını ödemiş olur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 2. hadis |
8756 | Nutfe rahimde yerleşim üzerinden kırk gün geçtiğinde, rahim meleği gelir, kemiğini, etini, kanını, kılını, derisini, kulağını, gözünü, yani her şeyini teşekkül ettirir. Sonra sorar: "Ya Rabbi kız mı olacak, erkek mi? Şaki mi, mü'min mi? Ve ne zaman ölecek?" Bunların cevapları söylenir ve bir deftere yazılıp dürülür. Kıyamete kadar da açılmaz. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 13. hadis |
8835 | Kıyamet gününde her merhalede Bana en yakın olanınız, dünyada Bana en çok salât ve selâm getirerinizdir. Kim ki Cuma günü ve Cuma gecesi Bana salâtı şerife getirirse, Cenab-ı Hak, onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere, yüz hacetini giderir. Sonra Allah bir meleği vazifelendirir. Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer. Bana salât edeni haber verir. Adı, nesebi ve kabilesine kadar. Ben de beyaz bir deftere yazarım. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 9. hadis |
8846 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8862 | Cennet ehli Allah'ın huzuruna iki defa girer. Allah onlara Kur'an okur. Onlardan herbiri o mecliste, amellerine göre inci, yakut, zümrüt, altın ve gümüşten minberler üzerinde otururlar. Gözleri hiç bir zaman bu kadar aydın olmamıştır. Ve dinlendikleri Kur'an gibi de hiç bir şey dinlememiş ve hoşlanmış değildir. Bunun tekrarına kavuşmak ümidiyle ertesi günü bekler halde yerlerine dönerler. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 3. hadis |
8897 | Cennetin dereceleri Kur'an'ın ayetleri adedi derecesindedir. Cennete giren kimseler içinde Kâri-il Kur'an'dan üstün kimse olamaz. (Cennette kendisine oku ve yüksel denir. her ayet okuyuşunda bir derece yükselir. Son ayeti okuduğunda son mertebeye yükselir.) | Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 11. hadis |