No | Hadis Metni | Kaynak |
13257 | Ya Enes bu gece Allah (z.c.hz.) Bana Kevser ikram etti. O Cennete bir nehirdir ki; Uzunluğu altı yüz yıllık, genişliği ise şark ile garb arası gibidir. Ondan, Benden evvel hiç bir kimse içemez. Ondan ahdini ayak altına alan, itretimi yitiren ve ehli Beytimi katl eden tadamaz. | Ramuz el e-hadis, 494. sayfa, 10. hadis |
13320 | Ya Aişe (r.a) bilmez misin ki, Bizim cesedlerimiz ehli Cennet ruhları üzerinde biter ve o bedenlerden çıkan bir şeyi arz yutar. | Ramuz el e-hadis, 500. sayfa, 6. hadis |
13376 | ehli Cennet orada yerler içerler, fakat sümkürmek, abdeste gitmek, bevletmek olmaz. Onların yedikleri geğirti ve misk gibi bir ter şeklinde çıkar. Kendilerine tesbih ve hamd nefes gibi tabii bir şey olur. | Ramuz el e-hadis, 505. sayfa, 9. hadis |
13383 | Cennette, Allah'ın kalmasını dilediği kadar yer boş kalır. Sonra Allah orası için ayrıca dilediğinden bir halk yaratır. (Cennet ehli yerlerine yerleştikten ve en ufağına gözünün gördüğü yer senin dendikten sonra.) | Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 7. hadis |
13409 | Cennette hiç bir ev ve oda ehli kalmaz ki, bir adama şöyle demesinler: "Merhaba, merhaba, bize buyurun." İşte o adam sensin ya Ebu Bekir. | Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 12. hadis |
13420 | ehli Cennetten bir adam, dört bin bakire, sekiz bin dul ve yüz huri ile tezevvüc eder. Bunlar her yedi günde bir toplanır ve mislini mahlukatın duymadığı korunmuş bir sesle şöyle derler: "Biz ebediyiz, fena bulmayız. Biz nimetlendirilmişleriz, zelil olmayız. Biz razı kimseleriz kızmayız. Biz ikamet ehliyiz, göç görmeyiz. Müjdeler olsun bizim efendimiz olana, bizim kendisinin olduğumuz kimseye." | Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 1. hadis |