No | Hadis Metni | Kaynak |
12985 | Kimseden bir şey isteme, sana Cennet var. Kızıma, gene Cenneti hak edersin. Güneş batmdan günde yetmiş kere istiğfar et. Allah senin yetmiş senelik günahını affeder. Dedi ki: "Benim yetmiş senelik günahım yok." Buyurdu ki; Ev halkın için. Dedi ki: "Ev halkımın da yoksa?" Buyurdu ki, komşuların için. | Ramuz el e-hadis, 473. sayfa, 1. hadis |
13006 | Bu günden sonra kıyamete kadar Mekke harp görmez, (Yani onun üzerine harp olmaz) | Ramuz el e-hadis, 474. sayfa, 11. hadis |
13177 | İş günden güne şiddetini artırır ve dünya da ancak gerilemeyi artırır. İnsanlarında ancak hasisliği artar. Kıyamette ancak şerliler üzerine kopar. Benden sonra Meryem oğlu İsa (a.s) dan başka nübüvvet mertebesinde kimse gelmeyecektir. | Ramuz el e-hadis, 487. sayfa, 12. hadis |
13196 | Allah (z.chz) Bu ümmeti yarım günden öteye geri bırakmaz. Şam bir adamın ve Ehli Beytinin sofrasını görmedikçe. Şam o adamın sofrasını gördüğünde Kostantiniyye feth olunur. | Ramuz el e-hadis, 489. sayfa, 8. hadis |
13420 | Ehli Cennetten bir adam, dört bin bakire, sekiz bin dul ve yüz huri ile tezevvüc eder. Bunlar her yedi günde bir toplanır ve mislini mahlukatın duymadığı korunmuş bir sesle şöyle derler: "Biz ebediyiz, fena Bulmayız. Biz nimetlendirilmişleriz, zelil olmayız. Biz razı kimseleriz kızmayız. Biz ikamet ehliyiz, göç görmeyiz. Müjdeler olsun bizim efendimiz olana, bizim kendisinin olduğumuz kimseye." | Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 1. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat Bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13732 | Hilali gördüğünde "Hayır ayı olsun" der ve şöyle dua ederlerdi: "Hamd olsun o Allah'a ki, o ayı götürüp Bu ayı getirdi. Allahım Bu ayın hayrını, nurunu, bereketini, hidayetini, temizliğini ve onun afiyet vesilesi olmasını senden isterim." | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 3. hadis |
13733 | Suheyl'i gördüğünde: "Allah Suheyl'e lanet etsin. O haksız vergi alıyordu. Bu sebeble mesh olundu." Buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 4. hadis |
14229 | Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle Buyururken işittiğini söylemiştir:
“Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’dan beni bağışlamasını diler, tövbe ederim.”
| Buhârî, Daavât 3. Ayr ca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (47) bni Mâce, Edeb 57 |
14230 | Egarr İbni Yesâr el-Müzenî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle Buyurdu:
“Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim.”
| Müslim, Zikir 42. Ayr ca Ebû Dâvûd, Vitir 26; bniı İ Mâce, Edeb 57 |