No | Hadis Metni | Kaynak |
9366 | Her hangi bir adam iflas eder de onun yanında, kimin alacağı aynı mal olarak bulunuyorsa, o malın sahibi, ona diğer alacaklılardan daha ziyade hak sahibidir.(Şayet karşılığında bir miktar da olsa para almamışsa) | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 10. hadis |
9370 | Hangi bir adam ki, bir açı doyurursa, Allah (z.c.hz)'leri ona Cennet taamından yedirir. Ve hangi adam ki, birini bir korkudan kurtarırsa, kendisi, kıyametteki en büyük korkudan azad olur. | Ramuz el e-hadis, 178. sayfa, 2. hadis |
9374 | bir adam ki, yalan yemin ile birisinin malını alırsa, Cennet ondan el çeker ve Cehennem ona vacib olur. Bu mal, isterse bir misvak dalı olsun. | Ramuz el e-hadis, 178. sayfa, 6. hadis |
9381 | Herhangi bir ağaç ki, bir kavme gölge etti. Gölgesinden veya meyvasından faydalanılmış olsa bile, sahibi onda muhayyerdir. İster keser, isterse bırakır. | Ramuz el e-hadis, 179. sayfa, 3. hadis |
9383 | Herhangi bir adam ki, (izin almadan) bir evin perdesini açıp içeri bakarsa, bu kimse haram işlemiş ve Cenabı hakk'ın hududuna tecavüz etmiş olur. Bu durumda ev sahibi onun gözünü çıkarsa bile kısas gerekmez. Fakat bir kimse perdesiz bir evin kapısından, içerdeki kadının bir yerini görse, kabahat ev sahibinindir. | Ramuz el e-hadis, 179. sayfa, 5. hadis |
9403 | Hangi bir çocuk ki hacca gitti, sonra da akil baliğ oldu. Tekrar hac yapmalıdır. Hangi bir bedevi ki (müşrik iken) hac etti, sonra muhacir oldu. Başka bir hac yapar. Herhangi bir köle ki hac etti, sonra azad edildi. Bunun üzerine de gene hac vardır. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 3. hadis |
9405 | Hangi adam ki bir mal sattı, parasını da henüz almadan, satın alan kimse iflas etti ise ve o da malı o kimsenin yanında buldu ise, mal kendisinin olur. bir miktar bedel almışsa "Gurema" (alacaklılar) sırasına girer. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 5. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9430 | Ey insanlar! Dünya, peşin verilen bir metadır. İyi de kötü de ondan nasibini alır. Ahiret ise sadık (değişmez) bir vaaddır. Orada Kadir olan Melik hükmeder. Hak yerini bulur. Batıl ise zail olur. Ey insanlar! Ahiret evladı olun, dünya uşağı olmayın. Zira evlat anaya tabidir. (Yani dünya çocuğu olursanız., dünya gibi mahvolmaya layık olursunuz) Allah'tan korku üzerine amel ediniz Biliniz ki, amelleriniz sizinle yüzleştirilecektir. Ve yine sizler, mutlaka Allah'a mülaki olacaksınız. Kim, zerre miktarı hayır yaparsa onu görecek ve kim de zerre miktarı şer yaparsa onu görecek. | Ramuz el e-hadis, 184. sayfa, 4. hadis |
9442 | "Ey Allahım! Ey insanların Rabbi! Sıkıntıların gidericisi, şifa ver. Sen Şafisin, Senden başka şafi yoktur. Şifa ver. Öyle bir şifa ki, hiç bir hastalık bırakmasın. (Hastaya okunacak duadır) | Ramuz el e-hadis, 185. sayfa, 10. hadis |