No | Hadis Metni | Kaynak |
8950 | Allah (z.c.hz)'nin üç hürmeti vardır. Bunları gözeten, dini ve dünyası hususlarında muhafaza edilir; yoksa hiç bir şEyi korunmaz. Bunlar şunlardır. Hurmetul İslam, PEygambere hürmet, onun soy, sop ve sülalesine hürmet. (Hürmetül İslam, İslama zarar veren bir şEy yapmamak, mümine hakaret etmemek, Allah'ın, Resulunun, müminlerin izzetini korumak PEygamberimize ve sünnetine hürmet ve korumaktır) | Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 4. hadis |
9127 | Rabbimi çok Kerim ve Mâcid (azamet ve şeref sahibi) buldum. Bana Cennete hesapsız girmEyi vaad ettiği yetmiş bin kişinin her birine de ayrıca yetmişer bin kişi bağışladı. Dedim ki, "Ümmetim o kadarı bulmaz." Buyurdu ki: "Ben onu ağreb (müminlerin cahilleri) den tamamlarım" | Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 4. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. BEyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9850 | Esselamü alEyküm Ey müminler kavminin yurdu. Siz önden gidicisiniz, biz de peşinizden, size kavuşacağız. Ey Allahım! Onların ecrinden bizi mahrum etme. Ve onlardan sonra bizi fitnEye uğratma. | Ramuz el e-hadis, 215. sayfa, 1. hadis |
9851 | Esselamü alEyküm Ey müminler kavminin yurdu. Biz size kavuşacağız. "İnnâlillah ve innâ ilEyhi râci'ûn." Sizler büyük bir hayra nail oldunuz. Ve dünya şerrini de atlattınız. | Ramuz el e-hadis, 215. sayfa, 2. hadis |
9925 | Taun, Allah'ın istediğine gönderdiği bir azabtır. Allah, bunu müminlere rahmet olarak kılar. Bir kimse, beldesinde taun vaki olur ve o da onu sabırla ve sabrına karşılık sevab umarak beklerse ve ancak Allah'ın yazmış olduğu şEyden başkasının kendisine isabet etmiyeceğini bilerek karşılarsa, o kimse için bir şehid ecrinin misli vardır. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 12. hadis |
9995 | Fakirlik, Allah tarafından sevilen bir şEydir ki, onunla ancak müminlerden sevdiğini mübtela eder. | Ramuz el e-hadis, 226. sayfa, 14. hadis |
10375 | Bilin ki, Ben Allah'ın mü'minlere hediyesiyim. (Hidayetle gönderilmişim) Bir kavmi (müminleri) yükseltmEye, diğerlerini ise (müşrikleri) yere vurmaya memur edilmiştim. | Ramuz el e-hadis, 253. sayfa, 5. hadis |
12100 | Bir kimse günde yirmi beş vEya yirmi yedi kere, erkek ve kadın müminlere dua ederse, o kimse kendisi için dünyaya rızık ihsan edilen ve duası kabul olanlardan olur. | Ramuz el e-hadis, 403. sayfa, 3. hadis |
13348 | İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, mü'min o zaman müminlere dua edecek te Allah (z.c.hz.) şöyle buyuracak: "Kendi nefsine dua et sana icabet edEyim, umuma gelince Ben onlara gazablıyım." | Ramuz el e-hadis, 503. sayfa, 2. hadis |