No | Hadis Metni | Kaynak |
13742 | Rükua vardıklarında belini öyle düz tutarlardı ki, üzerine su dökülse durabilirdi. | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 13. hadis |
13743 | Rukua vardıklarında üç defa, "Subhane Rabbiyel azim ve bihamdihi" derlerdi. Secdeye vardığında da üç defa, "Sübhane Rabbiyel âlâ ve bihamdihi" derlerdi. | Ramuz el e-hadis, 535. sayfa, 1. hadis |
13770 | Sabah namazını kıldıktan sonra yüzünü halka döner ve cemaate "İçinizde hastası olan var mı, onu ziyaret edeyim", "hayır" dediklerinde, "İçinizde cenazesi olan var mı, onu teşyi edeyim", "Hayır" dediklerinde, "İçinizde bir rüya gören varsa onu bize anlatsın" buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 536. sayfa, 12. hadis |
13776 | Bir yerde gecelediklerinde, gece zaman var ise sağ elini yastık yaparlardı. Sabah namazından önce gecelediklerine başını sağ avucu içersine koyup kolunu dikerlerdi.(Uyumamak için) | Ramuz el e-hadis, 537. sayfa, 4. hadis |
13815 | Rükua veya secdeye vardıklarında şöyle derlerdi: "Subhâneke ve bi hamdike estağfiruke ve etûbu ileyke." | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 12. hadis |
13869 | Çok merhametli idiler. Ona birisi geldiğinde eğer yanında bir şey var ise verirler, olmazsa vaad ederler ve vaadini de yerine getirirler idi. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 12. hadis |
13886 | Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis |
13892 | Sürmedanlığı vardı. Her gece ondan üç birine, üç diğer gözüne sürme kullanırlardı. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 16. hadis |
13898 | Hadimine, "Senin bir ihtiyacın var mı?" diye sorardı. | Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 6. hadis |
14048 | Bir kadına talib olunca şöyle derlerdi: Senin için şu şu ve Saadın "Cefne"si vardır (bir sini). Her nereye gidersen o Benimle beraber sana gelir. | Ramuz el e-hadis, 553. sayfa, 12. hadis |