No | Hadis Metni | Kaynak |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9021 | Yakında birkaç bölüğe ayrılacaksınız. Bir kısmınız Şam, Mısır, lrak ve Yemen'de olacak. Dediler: "Hangi tarafta bulunalım?" Buyurdu ki, Şamdakilere katılın. veya ona katılamazsanız, Yemen'e gidin ve onun göllerinin suyundan istifade edin. Allah Teala Bana Şam'ı tekefful etti. | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 7. hadis |
9071 | Sizin üzerinize yakında kabul edeceğiniz veya kabul etmiyeceğiniz işler yapan umera gelir. Kim ki bunu reddeder, beraat kazanır. Hoşlanmıyan selamet kazanır. Hoşlanan, uyan fitneye uğramış olur. Dediler ki: "Onlarla cenkleşmiyelim mi?" Namaz kılarlarsa cenkleşmeyin buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 8. hadis |
9191 | Allah Teala İmran oğlu Musa (a.s.)'a şöyle vahyetti: "Ümmeti Muhammed (s.av) içinde öyle kimseler vardır ki; onlar her yüksek yerde veya bir vadide durduklarında "Lâ ilahe İllallah" diye şehadet getirirler. İşte onların mükafatları, Peygamberlerin mükafatları gibidir." | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 4. hadis |
9242 | İnsanların hayırlıları ile şerlilerini size haber vereyim mi? İnsanların hayırlıları öyle kimselerdir ki; ölüm, atının sırtında, yahud devesinin üzerinde veyahutta ayaklarının üzerinde iken, ona gelinceye kadar Allah yolunda çalışır. İnsanların şerlisi ise; o kimsedir ki, hakikaten facir ve çok cüretkardır. Allah'ın kitabını okur da, onun buyruklarından hiç birine uymaz. | Ramuz el e-hadis, 163. sayfa, 3. hadis |
9259 | Size, şu ümmetten kazanç talebinde en sür'atli ve ganimette payı büyük olan kimseyi haber vereyim mi? O öyle bir kimsedir ki, evinde abdest alır ve abdestini de güzelce alır. Sonra mescide gider, orada sabah namazını kılar, sonra duha (veya işrak) namazına kadar orada kalır. İşte bu, kazanç talebinde en süratli ve ganimetten de en büyük paya nail olan kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 165. sayfa, 5. hadis |
9272 | Cebrail (a.s)'ın Bana öğrettiklerinen bir şeyi sana öğreteyim mi? "Allahümmağfirli hataî ve amdî ve hezlî ve ciddî. Ve lâ tahrimnî berekete ma ağteytenî ve lâ tüftinnî fî mâ haramtenî." (Allahım, benim hata ile veya bilerek, şaka veya ciddi olarak yaptığım günahlarını bağışla, Bana ikram ettiğinin bereketinden beni mahrum etme. Bana vermediğin şeyde de beni fitneye düşürme.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 2. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9318 | Benden, çok hadis nakletmekten sakının, Hek kim benden bir şey naklederse, hak veya doğru söylesin. Kim, Benim söylemediğim şeyi, Bana söyledi diye isnad ederse, ateşten oturacağı yeri hazırlasın. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 7. hadis |
9333 | Hile yapmaktan sakının. Kişinin ganimet taksim edilmeden önce, cariyeye yaklaşması, sonra da onu getirip taksim yerine bırakması, gene bir adamın elbiseyi giyip yıprattıktan sonra gidip taksim yerine bırakması veya taksimden önce hayvana binip, sonra onu ganimet hayvanlarını içine iade etmesi aldatmadır. | Ramuz el e-hadis, 174. sayfa, 13. hadis |