No | Hadis Metni | Kaynak |
12520 | Bir kimse üç kere, "La ilahe illallahül halimül kerim, subhanellahi Rabbis semavatis seb'î ve Rabbil Arşil Azim" derse, Kadir gecesine erişmiş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 434. sayfa, 4. hadis |
12578 | Bir kimse din kardeşinin masiyet olmayan bir hacetini görürse, ölene kadar Allah'a ibadet etmiş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 439. sayfa, 4. hadis |
12653 | Bir kimse hayvana güç gelecek yerde inip te yürürse, bir köle azad etmiş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 444. sayfa, 11. hadis |
12655 | Bir kimse bir müslüman kardeşinin hacetinde yürürse, ayrıldığı yerden dönünceye kadar Allah ona attığı her adımda yetmiş sevap yazar ve ondan yetmiş günah silinir. Eğer o iş onun aracılığı ile görülürse annesinden doğduğu gibi günahlarından çıkar. O sırada ölürse hesapsız Cennete girer. | Ramuz el e-hadis, 444. sayfa, 13. hadis |
12761 | Hikmet nuruna vesile açlıktır. Dinin başı da dünyayı (yani gönül vermeyi) terktir. Allah (z.c.hz.)'ne yakınlık da miskinleri sevmek ve onlara yakınlıkladır. Allah'dan uzaklık da, masiyete sebeb olan toklukladır. Öyleyse karnınızı şişirmeyin ki, göğsünüzdeki hikmet nurunu söndürmesin. Zira Hikmet kalbte kandil gibi parlar. | Ramuz el e-hadis, 453. sayfa, 10. hadis |
12793 | Muhammed (s.a.v)nin nefsi yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, mü'minin misali altından bir parça gibidir. Sahibi üzerine üfler de değişmez ve eksilmez. Yine nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, mü'minin misali arı misalidir. Güzel yer, güzel bırakır, konduğu dalı kırmaz ve bozmaz. | Ramuz el e-hadis, 456. sayfa, 9. hadis |
12806 | Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim Ehli Cennetten bir adama, yüz insan kudreti verilecek: Yemek, içmek ve kadınlarla münasebet hussunda. Denildi ki; "Yiyen içenin def'i hacet ihtiyacı olur." Buyurdu ki, onlardan birinin ihtiyacı mis gibi kokan ter olur, ve cildinden atılır ve görülür ki karınları boşalmış. | Ramuz el e-hadis, 457. sayfa, 11. hadis |
12830 | Mü'mine üçyüz almış melek verilmiştir. Bunlar, kendisinin gücü yetmediği belaları, zararları def ederler. Bunlardan dokuzu göze aittir ki, ondan, yaz gününde sizin bal tabağından sinekleri kovaladığınız gibi, zararları def ederler. Eğer onlar zahir olsalardı derelerde, bayırlarda, ellerini uzatmış ağızlarını açmış vaziyette görürdünüz onları. Eğer kul bir lahza kendi haline bırakılsaydı, şeytanlar onu çarpar yok ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 5. hadis |
12832 | Rüknü Yemaniye yetmiş melek memur edilmiştir. Kim "Allahümme innî es'elüke affe vel afiyete fid dünya vel ahireti, Rabbena âtina fid dünya haseneten ve fil ahireti haseneten vekına azaben nâr." Derse onlar "amin" derler. Kim Haceri Esvede elini sürerse, Rahmanın eline elini sürmüş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 7. hadis |
13086 | Küçüğün, gaibin ve satışı işittiği halde sükut eden ortağın ortağı üzerine şufa hakkı yoktur. Şuf'a düğümleri çözmek gibidir. Hz. İbni Ömer r.a(Küçüğe buluğa ermedikçe, gaib olan adam gelmedikçe, ortağın ortak üzerine alım satımı duyup ta sükut etmişse şufa hakkı yoktur.) | Ramuz el e-hadis, 480. sayfa, 13. hadis |