No | Hadis Metni | Kaynak |
11483 | Allah (z.c.hz.) Musa (a.s.)'a firavun aleyhinde duaya izin verince melaike "amin" dedi. Allah: "senin de, Allah yolundaki mücahidlerin duasını da kabul ettim." buyurdu. Sonra Resulallah (s.a.s.) buyurdu ki: "Mücahidlere eza vermekten Allah'dan korkun. Muhakkak ki Allah, Peygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar içinde gadap eder. Peygamberlerin duasını kabul buyurduğu gibi, onların duasına da icabet eder. | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 5. hadis |
11489 | Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, seninle alırım, seninle veririm. seni hesaba çeker, muhatab ederim. Sevab sana, ceza da sana. Sana en büyük ikram da "Sabır" dır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis |
11521 | Allah yolunda birbirini seven iki kuldan biri meşrıkte, diğeri mağribde olsa, Kıyamet günü Allah onları birleştirir de şöyle buyurur: "İşte şu senin sevdiğindir." | Ramuz el e-hadis, 356. sayfa, 2. hadis |
11532 | Siz yanımdaki gibi kalsaydınız, melekler sizi evlerinizde ziyaret ederdi. Siz günah etmeseniz, Allah günah işliyen bir halk getirirdi de sonra onları affederdi. | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 2. hadis |
11538 | Eğer Allah (z.c.hz)'ni hakkıyla tanısaydınız denizler üzerinde yürür ve duanızla dağlar oynardı. Allah'dan hakkıyla korksaydınız cehilsiz ilme nail olurdunuz. Lakin bu hadde kimse erişmemiştir. Denildi ki: "Ya Resulallah sen de mi?" Buyurdu ki: "Bende; Allah azze ve celle bütün işlerinin bir kimsenin anlayabilmesinden daha büyük değil midir? (Onun zatının ve işlerinin künhüne erişilemez.) | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 8. hadis |
11579 | Cennete girmeden evvel ihvanıma havzda kevser şarabı sunduğumu bir görseydim. Dediler ki: "Ya Resulallah biz senin ihvanın değil miyiz?" Buyurdu ki: "Hayır, siz Benim ashabımsınız. Benim ihvanım, Beni görmeden iman edenlerdir. Ben Rabbimin gözümü, sizinle ve Beni görmediği halde Bana inananlarla ruşen etmesini diledim. | Ramuz el e-hadis, 361. sayfa, 5. hadis |
11605 | Azalar içinde dilden daha şiddetli azab görecek bir şey yoktur. Dil şöyle der: "Yarabbi cesedi azablandırmadığın bir azabla beni cezalandırdın." Cenabı Hak buyurur: "Senden öyle bir kelime çıktı ki, meşrık ve mağribe ulaştı. Onun sebebiyle kanlar akıtıldı. İzzetim Hakkı için seni öyle bir azabla azablandıracağım ki, azalardan hiç birine o şekilde azab etmemişimdir." | Ramuz el e-hadis, 363. sayfa, 8. hadis |
11606 | Adem oğlunun üzerine gelen hiçbir gün yoktur ki, o günde bir münadi şöyle seslenmesin: "Ey Adem oğlu! Ben yeni bir mahlukum. Yarın ben senin üzerine şahidim. Bende hayır işle ki yarın lehine şehadet edeyim. Eğer ben geçersem beni artık göremeyeceksin." Gece de bunun gibi söyler. (Lisanı hal ile ihtarda bulunuyor) | Ramuz el e-hadis, 363. sayfa, 9. hadis |
11615 | Veled-i zinaya babasının günahından pay yoktur. kimse kimsenin günahını çekemez. | Ramuz el e-hadis, 364. sayfa, 7. hadis |
11617 | Esas düşmanın, seni öldürünce seni Cennete sokan veya onu öldürdüğünde sana nur kazandıran kimse değildir. Lakin asıl düşmanın iki yanın arasındaki kendi nefsin, yatağında seninle yatan ailen, sulbünden olan evladındır. İşte bunlar senin düşmanlarının en büyüğüdür. | Ramuz el e-hadis, 364. sayfa, 9. hadis |