No | Hadis Metni | Kaynak |
11632 | Hiç bir kul yoktur ki, günde yüz defa "Lâ ilâhe illallah" desin de, kıyamette Allah onun yüzünü bedir gecesi gibi baas etmesin. O gün hiç kimsenin ameli onun bu amelinen daha efdal olarak yükseltilmez. Ancak bunun aynını veya fazlasını söyliyen hariç. | Ramuz el e-hadis, 365. sayfa, 12. hadis |
11727 | Nedir şu kavmin hali ki, Allah'ın hududu ile oynuyorlar. seni boşadım, seni aldım diyerek. seni boşadım seni aldım diyerek. | Ramuz el e-hadis, 373. sayfa, 3. hadis |
11771 | (Cinler iaşe istemişler) Benim yanımda size vereceğim bir şey yok. Lakin isterseniz rastladığınız her kemiği taze et, rastladığınız her gübreyi de hurma yerine yiyininiz. | Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 9. hadis |
11790 | Ne oluyor, senin yanında bereketten bir şey göremiyorum. Muhakkak ki, Allah Teala bereketi üç şeyde indirdi: Koyun, hurma ve ocak ateşi. | Ramuz el e-hadis, 378. sayfa, 1. hadis |
11850 | Bir kimsenin din kardeşine, kendisine öğreteceği ilimden daha efdal sadakası olamaz. | Ramuz el e-hadis, 383. sayfa, 14. hadis |
11857 | Cennete giren her bir kimsenin baş ve ayak ucunda iki huri durur ve ins ve cinnin işittiği en güzel sesle neşide okurlar. Bu dünyadaki gibi şeytan çağırtması şeklinde olmayıp Cenabı Hakkı temcid ve takdis mahiyetinde olur. | Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 7. hadis |
11869 | Allah'ın rızasını kast ederek sadaka veren bir kula Allah kıyamette: "Ey kulum, madem ki benden ümid ettin. Ben seni hakir etmem ve cesedini Cehenneme haram kıldım. Cennetin istediğin kapısından gir" buyurur. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 8. hadis |
11885 | Bir mü'minin kalbine sürur vermiş bir mü'min yoktur ki, o sürurdan Allah, Allah'a ibadet eden, Onu temcid eden, Onu tevhid eden bir melek yaratmasın. Bu mü'min kabrine girince o, mü'mine verdiği sürur gelir ve "beni tanıdın mı?" der o da: "Sen kimsin?" der. O da şöyle cevap verir: "Ben filana verdiğin sürurum. Ben bugün senin yanlızlığında enîsin olacağım, suallerine yardım edeceğim ve sana o sabit sözü unutturmayacağım, mahşerde seninle beraber olacağım. Rabbına senin için şefaatta bulunacağım ve Cennette de yerini sana göstereceğim." | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 2. hadis |
11916 | seni Beni dinlemene, sana sabaha çıktığında ve akşama ulaştığında şöyle söylemeni tavsiye etmeme ne mani oluyor? "Ya hayyu ya kayyum, birahmetike esteğîsu aslih lî ve şe'nî küllihî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin" (Ya Hayyu ya Kayyum Rahmetinden istimdad ederim. Bütün işimi islah et ve beni göz açıp kapayacak kadar bir zaman bile nefsime bırakma) | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 9. hadis |
11917 | Maîşeti müşkilleşmiş bir kimsenin evinden çıktığında şunu demesine ne mani var?: "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî Allahümme raddinî, bi kadâike ve bâriklî fîmâ kuddiralî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte ve te'hîra mâ acelte." (Allah adı ile başlar, nefsimi, malımı ve dinimi korumasını ondan dilerim. Allahım ilahi kazana beni razı kıl ve benim için takdir olunanı bana mübarek eyle, Ta ki senin te'hir ettiğin şeyin acilen olmasını ve acilen verdiğin şeyin de sonraya kalmasını istemiş olmayayım. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 10. hadis |